Translation of "White" in Turkish

- It's white.
- He's white.

O beyazdır.

It's white.

O beyazdır.

- The book is white.
- The book's white.

Kitap beyazdır.

- The snow is white.
- Snow is white.

Kar beyazdır.

- Paper is white.
- The paper is white.

- Kağıt beyazdır.
- Kağıt beyaz.

- This candle is not white.
- That candle isn't white.
- This candle isn't white.

Bu mum beyaz değil.

- His face turned white.
- Her face turned white.

Yüzü bembeyaz olmuştu.

- Her teeth were white.
- His teeth were white.

Onun dişleri beyazdı.

- That candle isn't white.
- Those candles aren't white.

Şu mumlar beyaz değiller.

- She has white teeth.
- He has white teeth.

- Onun beyaz dişleri var.
- Beyaz dişlere sahip.

- The paper is white.
- This paper is white.

- Kağıt beyazdır.
- Kağıt beyaz.

If you're white,

Eğer beyaz tenliyseniz

Great white sharks.

Büyük beyaz köpek balıkları.

White bread, please.

Beyaz ekmek, lütfen.

Is it white?

O beyaz mı?

It's perfectly white.

Mükemmel beyaz.

It was white.

Beyazdı.

Everything is white.

Her şey beyaz.

Tom turned white.

Tom'un benzi attı.

Dogs are white.

Köpekler beyazdır.

Paper is white.

Kağıt beyaz.

It's very white.

Bu çok beyaz.

It's all white.

- O tamamen beyaz.
- Tamamen beyaz.

Layla turned white.

- Leyla beyaza döndü.
- Leyla beyazlaştı.

Snow is white.

Kar beyazdır.

The paper is white; the snow is also white. The paper and the snow are white.

Kağıt beyazdır; kar da beyazdır. Kağıt ve kar beyazdır.

- We painted the walls white.
- We have painted the walls white.
- We've painted the walls white.

Duvarları beyaza boyadık.

- It's not black and white.
- It isn't black and white.

Bu siyah ve beyaz değil.

It doesn't need to be white, but I'd prefer white.

Onun beyaz olmasına gerek yok ama beyazı tercih ediyorum.

- He's got a white cat.
- He has a white cat.

Onun beyaz bir kedisi var.

- We have a white cat.
- I have a white cat.

Beyaz bir kedim var.

- Mr White has gone to Canada.
- Mr. White went to Canada.
- Mr. White has gone to Canada.

Bay White Kanada'ya gitti.

Were white male CEOs?

beyaz erkek CEO'lar olduğunu söylemiş miydim?

That white supremacy represents.

bizler yeterince konuşmuyoruz.

A nurse wears white.

Bir hemşire beyaz giyer.

My dog is white.

- Köpeğim beyaz.
- Benim köpeklerim beyaz.

The sun is white.

Güneş beyazdır.

This pencil is white.

Bu kalem beyazdır.

Is this paper white?

Bu kâğıt beyaz mı?

This paper is white.

Bu kağıt beyaz.

Why is snow white?

Kar niçin beyazdır?

Her teeth were white.

Onun dişleri beyazdı.

All swans are white.

Bütün kuğular beyazdır.

Her face was white.

Onun yüzü beyazdı.

The dog is white.

Köpek beyaz.

The eagle is white.

Kartal beyazdır.

You are so white!

Sen çok beyazsın.

I'm sick of white.

Ben beyazdan bıktım.

Which ball is white?

Hangi top beyaz?

Ken's dog is white.

Ken'in köpeği beyazdır.

She has white teeth.

- Onun beyaz dişleri var.
- Beyaz dişlere sahip.

He has white teeth.

Onun beyaz dişleri var.

My sleigh is white.

Benim atlı kızağım beyazdır.

This table is white.

Bu masa beyaz.

These candles aren't white.

Bu mumlar beyaz değil.

The car is white.

Araba beyazdır.

The horse is white.

At beyazdır.

The daisy is white.

Bu Papatya beyazdır.

The dogs are white.

- Köpekler beyazdır.
- Köpekler beyaz renklidirler.

Tom's dog is white.

Tom'un köpeği beyaz renklidir.

My cat is white.

Benim kedim beyaz.

Napoleon's horse was white.

Napolyon'un atı beyazdı.

Tom is turning white.

Tom aklaşıyor.

That candle isn't white.

Şu mum beyaz değil.

My horse is white.

Atım beyazdır.

The dyer wears white.

Boyacı beyaz giyer.

The paper is white.

- Kağıt beyazdır.
- Kağıt beyaz.

The pen is white.

Dolmakalem beyazdır.

This cat is white.

Bu kedi beyazdır.

This dog is white.

Köpek beyazdır.

My dogs are white.

Benim köpeklerim beyazdır.

The snow is white.

Kar beyazdır.

Are all swans white?

Bütün kuğular beyaz mı?

Y'all like white wine?

Beyaz şaraptan hoşlanıyor musun?

Tom has white hair.

Tom'un beyaz saçları var.

Layla hated white people.

Leyla beyaz insanlardan nefret ediyordu.