Translation of "Pulled" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Pulled" in a sentence and their turkish translations:

- Tom pulled off his gloves.
- Tom pulled his gloves off.

Tom eldivenlerini çıkardı.

- Tom pulled the door closed.
- Tom pulled the door shut.

Tom kapıyı çekerek kapattı.

I pulled a muscle.

Ben bir kası incittim.

Tom pulled the trigger.

Tom tetiği çekti.

Tom pulled a muscle.

Tom bir kasını incitti.

He pulled the rope.

O ipi çekti.

Tom was pulled over.

Tom kaldırıma yanaştırıldı.

Tom pulled himself together.

Tom kendini toparladı.

She pulled my shirt.

O, gömleğimi çıkardı.

She pulled a rope.

O bir halat çekti.

Tom pulled Mary's hair.

- Tom, Mary'nin saçını çekti.
- Tom, Mary'nin saçlarını çekti.

She pulled my hair.

Saçımı çekti.

Tom pulled the rope.

Tom ipi çekti.

Tom pulled a lever.

Tom bir kolu çekti.

I pulled the trigger.

Tetiği çektim.

He pulled my shirt.

O, gömleğimi çekti.

I pulled a triceps.

Bir triseps çıkardım.

Tom pulled my hair.

Tom saçımı çekti.

We're being pulled over.

Biz çekiliyoruz.

We pulled it off.

- Biz başardık.
- Biz üstesinden geldik.
- Biz altından kalktık.

I pulled the lever.

Kolu çektim.

I pulled the rope.

Ben halatı çektim.

Sami pulled the trigger.

Sami tetiği çekti.

Sami pulled a weapon.

Sami bir silah çekti.

Sami pulled Layla's hair.

Sami, Leyla'nın saçını çekti.

- Tom pulled into a gas station.
- Tom pulled into the gas station.
- Tom pulled into a petrol station.

Tom benzin istasyonuna girdi.

Google pulled out the Map.

Google Haritayı çıkardı.

She pulled the door open.

O, kapıyı çekerek açtı.

She had her tooth pulled.

O, dişini çektirdi.

She pulled down the blinds.

O, güneşlikleri kapattı.

He had his tooth pulled.

O dişini çektirdi.

He pulled out a handkerchief.

Bir mendil çıkardı.

I had a tooth pulled.

Ben bir diş çektirdim.

Tom pulled out his iPhone.

Tom, iPhone'unu çıkardı.

She pulled her sweater on.

O, kazağını giydi.

Tom pulled out his phone.

Tom telefonunu çıkardı.

Tom pulled out a knife.

Tom bir bıçak çekti.

He pulled open the door.

O kapıyı çekerek açtı.

Tom pulled out the nails.

Tom çivileri çıkardı.

Tom pulled out his cellphone.

Tom cep telefonunu çıkardı.

Tom pulled the doors shut.

Tom kapıları çekerek kapattı.

Tom pulled back the drapes.

Tom perdeleri geri çekti.

Tom pulled the blinds down.

Tom pancuru aşağı çekti.

Tom pulled back the curtain.

Tom perdeyi geri çekti.

Tom pulled down the blinds.

Tom panjuru indirdi.

Tom pulled open the drawer.

Tom açmak için çekmeceyi çekti.

Tom pulled into his driveway.

Tom özel araba yoluna çekti.

He pulled out a notebook.

Bir defter çıkardı.

Tom pulled up a chair.

Tom bir sandalye çekti.

Tom pulled out a pencil.

Tom bir kurşun kalem çıkardı.

Tom pulled his hand away.

Tom elini çekti.

Tom pulled out his wallet.

Tom cüzdanını çıkardı.

Tom pulled the door open.

Tom kapıyı çekerek açtı.

Tom pulled out a map.

Tom bir harita çıkardı.

They pulled out the nails.

Onlar çivileri söktü.

Tom pulled on his pants.

Tom pantolonunu giydi.

Tom pulled the curtain closed.

Tom perdeyi kapattı.

Tom pulled the emergency brake.

Tom acil freni çekti.

We pulled the teeth out.

Biz diş çıkardık.

We pulled out the teeth.

Biz dişleri çektirdik.

Tom pulled the fire alarm.

Tom yangın alarmınıı çekti.

Tom pulled out his gun.

- Tom silahını çıkardı.
- Tom emaneti çıkardı.

Tom pulled off his socks.

Tom çoraplarını çıkardı.

Tom pulled the door closed.

Tom kapıyı çekerek kapattı.

Tom pulled off Mary's wig.

Tom Mary'nin peruğunu çıkardı.

Tom pulled open the door.

Tom kapıyı çekerek açtı.

Tom pulled out some ID.

Tom bir kimlik çıkardı.

Tom pulled off his wig.

Tom peruğunu çıkardı.

My sister pulled my hair.

Kız kardeşim saçımı çekti.

Tom pulled the curtain aside.

Tom perdeyi kenara çekti.

Tom pulled out his laptop.

Tom dizüstü bilgisayarını çıkardı.

He pulled out his wallet.

Cüzdanını çıkardı.

Sami pulled out a gun.

Sami bir silah çıkardı.

Sami pulled his own gun.

Sami kendi silahını çekti.

Sami pulled out the screws.

Sami, vidaları çıkardı.

Sami pulled out his gun.

- Sami silahını çekti.
- Sami silahını çıkardı.

Tom pulled out his checkbook.

Tom çek defterini çıkardı.

- Tom was pulled over by the police.
- Tom was pulled over by cops.

Tom polis tarafından kenara çekildi.

Everybody pulled their socks up, yeah.

Herkes aklını başına devşirdi, tamam.

The train pulled into the station.

Tren istasyona girdi.

Tom pulled up in his car.

Tom arabasını kenara çekti.

The policeman pulled out his baton.

Polis, copunu çıkardı.

Tom pulled into the parking lot.

Tom otoparka girdi.

Tom's truck just pulled up outside.

Tom'un kamyonu dışarıda durdu.

I pulled out my knitting needles.

Örgü şişlerimi çıkardım.

Mary pulled out her knitting needles.

Maria örgü şişlerini çıkardı.

He pulled her a little closer.

O onu biraz daha yakına çekti.

I had a tooth pulled out.

Bir dişimi çektirdim.

Tom pulled Mary into the kitchen.

Tom Mary'yi mutfağa çekti.

Tom pulled out into the traffic.

Tom yola çıktı.

Tom pulled out his mobile phone.

Tom cep telefonunu çıkardı.

Tom pulled Mary into his arms.

Tom Mary'yi kollarına çekti.

Fadil pulled a knife on Layla.

Fadıl, Leyla'ya bir bıçak çekti.

Tom pulled off his cowboy boots.

Tom kovboy botlarını çıkardı.

Tom pulled a gun on Mary.

Tom Mary'ye silah çekti.

Sami pulled out a fake ID.

Sami sahte bir kimlik çıkardı.

Tom pulled into the gas station.

Tom benzin istasyonuna girdi.

I got a tooth pulled out.

Dişim çekildi.