Examples of using "Crab" in a sentence and their turkish translations:
Hiç yengeç yemedim.
Başka bir keşiş yengeci ortalığı karıştırıyor.
Istakoz mu yoksa yengeç mi tercih ediyorsunuz?
Benim için yengeç muhteşem bir lezzettir.
Bir yengeci nasıl pişireceğini biliyor musun?
Köşeden dönüp bir yengeç gördü.
Sonra yengeç "Her şey yolunda." diye düşünerek
Bir akrebe nasıl düz yürüyeceğini öğretemezsin.
Yengeç, denizde yaşayan bir hayvandır.
İlk başta ıstakoz avlamak için de yengeç yönteminin aynısını kullandı.
Yengecin en büyük sorunu, peşindeki avcının sıvı bir hayvan olması.
Kendini küçücük bir çatlaktan sokabiliyor. Yengeç onu hisseder gibi oldu
Bir balıkçıl, bir yengeç, çok sayıda balık ve diğer canlılar bir havuzda yaşardı.