Translation of "Delicacy" in Turkish

Blowfish is a delicacy in Japan.

Kirpi balığı Japonya'da nefis bir yiyecektir.

To some people this is a delicacy.

Bazıları için leziz olabilir.

The Japanese consider firefly squid a delicacy.

Japonlar, ateş böceği mürekkep balığını çok lezzetli bulur.

I regard crab as a great delicacy.

Benim için yengeç muhteşem bir lezzettir.

Fried spiders are a regional delicacy in Cambodia.

Kızarmış örümcek, Kamboçya'da bölgesel bir yiyecektir.

Persimmons are highly nutritious and a great delicacy, but sometimes you get a sour one.

Trabzon hurmaları son derece besleyicidir ve harika bir lezzeti vardır, ama bazen ekşi bir tane alırsın.