Translation of "Regard" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Regard" in a sentence and their turkish translations:

Especially in this regard

özellikle bu konuda

I regard that as necessary.

Onu gerekli olarak görüyorum.

We regard the situation as serious.

Duruma ciddi olarak bakıyoruz.

Scientists regard the discovery as important.

Bilim adamları keşfe önemli gözüyle bakıyor.

I regard him as an enemy.

Onu bir düşman olarak görüyorum.

I regard myself as your guardian.

Kendimi senin velin olarak görüyorum.

We regard him as our hero.

Biz onu bir kahraman olarak görüyoruz.

We regard John as our leader.

Biz John'ı liderimiz olarak görüyoruz.

I regard his advice as valuable.

Ben onun tavsiyesini değerli olarak görüyorum.

We regard him as a great man.

Biz onu büyük bir adam olarak görüyor.

Don't regard me as your father anymore.

Beni artık baban gibi sayma.

She seldom pays regard to my advice.

O, tavsiyemi nadiren dikkate alır.

Do you regard the situation as serious?

Duruma ciddi olarak bakıyor musunuz?

In that regard, I agree with you.

- Bu konuda seninle aynı fikirdeyim.
- Bu konuda size katılıyorum.

We regard him as an important man.

Onu önemli bir insan olarak görüyoruz.

I regard crab as a great delicacy.

Benim için yengeç muhteşem bir lezzettir.

Many commentators regard Obama as a centrist.

- Birçok yorumcu, Obama'yı bir ortayolcu olarak görür.
- Birçok yorumcu, Obama'yı merkezci olarak kabul eder.

I have a great regard for Tom.

Tom için büyük bir saygım var.

I have a high regard for Tom.

Tom'a büyük bir saygım var.

In this regard, we were away from shamanism.

Bu konuda ise Şamanizm'den uzak kalmışız

The students hold their teacher in high regard.

- Öğrenciler öğretmenlerine hayrandır.
- Öğrenciler öğretmenlerine hürmet eder.

Your essay is admirable in regard to style.

Stilini göz önünde bulundurursak deneme yazın harika.

We have a high regard for Professor Turner.

Profesör Turner'a yüksek saygımız var.

I regard the contract as having been broken.

Ben sözleşmeyi bozulmuş olarak görüyorum.

What's your opinion with regard to this matter?

Bu meseleyle alakalı görüşün nedir?

I have nothing to say in this regard.

Bu konuda söyleyecek hiçbir şeyim yok.

Would you please show some regard for others?

Başkaları için biraz saygı gösterir misiniz?

With regard to the problem, they have another opinion.

Sorunla ilgili olarak, onların başka bir görüşü var.

We all regard Thomas Edison as a great inventor.

Hepimiz Thomas Edison'a büyük bir mucit gözüyle bakarız.

I have nothing to say with regard to that problem.

Benim o sorunla ilgili söyleyecek hiçbir şeyim yok.

He is very secretive in regard to his family life.

O, aile hayatı hakkında ağzı sıkıdır.

We regard him as the best player on the team.

Biz, ona takımın en iyi oyuncusu gözüyle bakıyoruz.

I can't agree with you with regard to the new plan.

Yeni plan hakkında seninle aynı düşüncede değilim.

What do you have to say with regard to this problem?

Bu soruna ilişkin ne söylemek zorundasın?

Do you have anything to say with regard to this matter?

Bu konu ile ilgili olarak söyleyeceğin bir şey var mı?

She has won the regard of the other scientists in her field.

O, alanındaki diğer bilim adamlarının saygısını kazandı.

We regard Dr. Brown as the best heart specialist in the United States.

Biz Dr. Brown'ı Amerika Birleşik Devletleri'nde en iyi kalp uzmanı olarak görüyoruz.

Americans may regard shy people as less capable than those who are not shy.

Amerikanlar utangaç insanları utangaç olmayanlara göre daha az kapasiteye sahip olduklarını ilişkilendirebilir.

And experts say this creeping killer may be aggressive, but it does not regard humans as prey.

Agresif olmasına rağmen, uzmanlara göre bu sürüngen katil insanları av olarak görmez.

In a conversation with my professor, it became clear to me that the legacy of this poet deserves greater regard.

Profesörüm ile konuşmamızda, bu şiir mirasının daha büyük bir saygıyı hak ettiğini anladım.