Translation of "Agonizing" in Turkish

The pain is agonizing.

Ağrı kıvrandırıyor.

The pain was agonizing.

- Ağrı acı verendi.
- Ağrı kahrediyordu.

It’s a vicious killer with an agonizing bite,

O, ısırdığında acı veren korkunç bir katil,

She felt burning pain, agonizing in its intensity.

Yakıcı bir acı hissetti, kıvrandıracak şiddetteydi.

The protagonist is agonizing to make wrong things right.

Kahraman yanlışları düzeltmekle uğraşır.

And there's an antagonist who's fighting against what everybody's agonizing for.

Bir de, herkesin uğruna mücadele ettiği şeye karşı savaş açan bir düşman vardır.