Translation of "$25" in Turkish

0.022 sec.

Examples of using "$25" in a sentence and their turkish translations:

25%!

% 25!

Now, 25 years later,

Şimdi ise, 25 sene sonra,

I'm 25 years old.

25 yaşındayım.

This minibus holds 25 persons.

Bu minibüs 25 yolcu alıyor.

25 is a natural number.

- 25 bir doğal sayıdır (0 dahil).
- 25 doğal bir sayıdır (0 dahil).

The bill came to over $25.

Hesap 25 dolardan fazla geldi.

The square of 5 is 25.

5'in karesi 25'tir.

She taught Finnish for 25 years.

O 25 yıl Fince öğretti.

Every day for the last 25 years.

gibi bir manşet atabilirlerdi.

Today an incident occurred 25 years ago

günümüzde ise bundan 25 yıl önce bir olay meydana geldi

Sadako Sasaki died on October 25, 1955.

Sadako Sasaki 25 Ekim 1955 tarihinde öldü.

The lake is about 25 meters deep.

Göl yaklaşık 25 metre derinliğindedir.

Look at the map on page 25.

Sayfa yirmi beşteki haritaya bak.

25 percent of the audience was white.

Dinleyicilerin yüzde 25'i beyazdı.

The Soviet Union collapsed 25 years ago.

Sovyetler Birliği 25 yıl önce çöktü.

Young people are 25 percent of our population.

Nüfusumuzun yüzde 25'i genç.

And the Caribbean in the last 25 years.

ve son 25 yılda Karayipler.

Isaac Newton was born on December 25, 1642.

Isaac Newton 25 Aralık 1642'de doğdu.

Please look at the map on page 25.

Lütfen 25.sayfadaki haritaya bak.

Tom's sentence was 25 hours of community service.

Tom'un cezası 25 saatlik toplum hizmetiydi.

Japanese women get married at 25 on average.

Japon kadınları ortalama 25 yaşında evlenirler.

His sentence was 25 hours of community service.

Cezası 25 saat kamu hizmetinde bulunmaktı.

Only spend 25 percent of their talks telling facts

sadece konuşmalarının yüzde 25'ini bilgi aktarmaya

About 20-25 people did not know 30 people

yan 20-25 kişi civarında bilemedin 30 kişi

And we didn't even know until 25 years ago

ve bizim bundan 25 yıl öncesine kadar haberimiz dahi yoktu

Until he learned it by chance 25 years ago

tesadüfen 25 yıl öncesinde öğreninceye kadar

Berthier was a brigadier  general with 25 years’ service,  

Berthier, askeri örgütlenme ve komuta sorunları üzerinde çalışmış ve çok düşünmüş

She lived in five different countries by age 25.

- 25 yaşına gelinceye kadar beş farklı ülkede yaşadı.
- 25'ine geldiğinde beş farklı ülkede yaşamıştı.

The students range in age from 18 to 25.

Öğrencilerin yaşı 18 ile 25 aralığındadır.

There are only 25 days left to the event!

Etkinliğe sadece 25 gün vardır!

A long time ago, maybe 25 years or so,

Çok uzun yıllar önce neredeyse 25 yıl olacak.

The number of pupils in this room is 25.

Bu odadaki öğrenci sayısı 25'tir.

Tom pays about 25% of his income in taxes.

Tom gelirinin yaklaşık %25' ini vergi olarak ödüyor.

Mary, who is 25 years old, is a baker.

25 yaşında olan Mary bir fırıncıdır.

He pays about 25% of his income in taxes.

Gelirinin yüzde yirmi beşini vergi olarak ödüyor.

- She lived in five different countries by age 25.
- By the age of 25, she had lived in 5 different countries.

- 25 yaşına kadar beş farklı ülkede yaşamıştı.
- 25'ine geldiğinde beş farklı ülkede yaşamıştı.

It was a new discovery of 20-25 years ago,

Yerleşik avcı-toplayıcıların olması,

In just 2 years, tourism income has fallen by 25%.

Sadece 2 yıl içinde turizm geliri %25 azaldı

It was a ship with a crew of 25 sailors.

25 denizciden oluşmuş mürettebatı olan bir gemiydi.

I'm 25 years old and I've never had a girlfriend.

25 yaşındayım ve hiç kız arkadaşım olmadı.

- Being 25 letters long, 'anticonstitutionnellement' is the longest word in French.
- Having 25 letters, "anticonstitutionnellement" is the longest word in the French language.

25 harf uzunluğunda olan ' anticonstitutionnellement ' Fransızcada en uzun kelimedir.

Where they had a special class for their 25 bad boys.

25 yaramaz çocuk için özel bir sınıf vardı.

They discount money they receive by lying by about 25 percent.

aldıkları parayı yalan söyleyerek yaklaşık %25 eksiltiyorlar.

Presumably, none of the people are more than 25 years old.

Büyük olasılıkla insanlardan hiçbiri 25 yaşından daha fazla değil.

Being 25 letters long, 'anticonstitutionnellement' is the longest word in French.

25 harf uzunluğunda olan ' anticonstitutionnellement ' Fransızcada en uzun kelimedir.

Tom has been working at the same factory for 25 years.

Tom 25 yıldır aynı fabrikada çalışıyor.

"There is a 25 percent probability of finding predators near the river.

"Yırtıcı hayvan bulma olasılığı nehir yakınlarında yüzde 25'tir.

A person with a BMI of 25 to 29 is considered overweight.

Vücut kitle endeksi 25 ile 29 arasında olan bir kişi kilolu olarak düşünülmektedir.

Last month our 25-year-old daughter gave birth to a girl.

Geçen ay 25 yaşındaki kızımız bir kız doğurdu.

Dima slept with 25 men in one night and then killed them.

Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.

Mary is already 25 years old, but she has a tiny voice.

Mary 25 yaşında ama sesi çok ince.

By the age of 25, she had lived in five different countries.

O, 25 yaşına kadar beş farklı ülkede yaşadı.

The patients in this study consisted of 30 males and 25 females.

Bu çalışmadaki hastalar, 30 erkek ve 25 kadından oluşmaktadır.

So as little as 25 years ago, we thought that after about puberty,

25 yaş kadar küçük olduğunuzda, yaklaşık ergenlikten hemen sonra,

If I had 25% more income, I'd be more satisfied with my life.

Eğer yüzde 25 daha fazla gelirim olsaydı yaşamımdan daha hoşnut olurdum.

I made out a check for $25 and handed it to the salesperson.

25 dolarlık bir çek düzenledim ve onu satış elemanına verdim.

Gosh, I'm 25 years old now. Isn't that horrible? Rounding up, I'm 30!

Tanrım, ben şimdi 25 yaşındayım. Bu korkunç değil mi? Yuvarlak hesap, 30 yaşındayım!

This week, 25 people have written at least one Esperanto sentence on Tatoeba.

Bu hafta 25 kişi Tatoeba'da en azından bir Esperanto cümle yazdı.

In American money, a "quarter" is 25 cents; 4 quarters make a dollar.

Amerikan parasında, bir " çeyrek " 25 sent; 4 çeyrek bir dolar yapar.

My biggest hope at age 25, to come to Istanbul and pay my bill.

En büyük umudum 25 yaşında, İstanbul'a gelip faturamı ödeyebilmek.

We know the life span of the bat is between 25 and 40 years

yarasanın ömrünün 25 ile 40 yıl arasında olduğunu biliyoruz

The firm has added 25 new associates to work on mergers and other deals.

Şirket birleşmeler ve diğer fırsatlar üzerinde çalışmak için 25 yeni ortak ekledi.

This is a home to help young women between the ages of 18 and 25

Burası, opiyat bağımlılığı olan 18-25 yaş arasındaki

Which means… my friends… that less than 25% of the island's population works in the

Demek ki…… arkadaşlarım… Adanın nüfusunun% 25'i

Men and women between the ages of 25 and 54 have the most stressful lives.

25 ve 54 yaşları arasındaki erkekler ve kadınlar en stresli yaşamlara sahiptir.

In the camera I am using now, I take videos by taking 25 frames per second

benim şu an kullandığım kamerada ben saniyede 25 kare görüntü alarak video çekiyorum

- She got married at the age of 25.
- She got married when she was twenty-five.

O, yirmi beş yaşındayken evlendi.

So he takes 25 photos and creates a video recording by adding these back to back in seconds.

Yani 25 tane fotoğraf çekiyor saniyede bu fotoğrafları arka arkaya ekleyerek bir video kaydı oluşturuyor

So, now we can understand how Dubai has managed to attract the most of the 25 largest banks

O zaman, şimdi Dubai'nin dünyadaki 25 en büyük bankayı çekmeyi nasıl

Until the age of 21, children love their parents; at 25 they judge them, afterwards they forgive them.

21 yaşına kadar, çocuklar ebeveynlerini severler; 25 yaşında onları yargılarlar, daha sonra onları bağışlarlar.

The total saved from the BOGO deal would be the same as a 25% off deal, but the

Bir alana bir bedava teklifinden kazanılan tutar, %25'lik indirimle aynı olurdu fakat...

"Your face is all over the BBC, Dima!" Al-Sayib exclaimed. "They say you slept with 25 men and then killed them! How the heck did you do that?!"

"Yüzün BBC'nin her yerinde, Dima!"Al-Sayip bağırdı. "Onlar 25 adamla uyuduğunu va sonra onları öldürdüğünü söylüyorlar! Allah'ın belası bunu nasıl yaptın!