Translation of "Years" in Turkish

0.024 sec.

Examples of using "Years" in a sentence and their turkish translations:

For years,

Yıllarca,

Few years.

Coming years.

Gelecek yıllar

Years passed.

Yıllar geçti.

Years ago.

Yıllar önce.

years and years of psychotherapy for everyone.

herkese yetecek kadar maddi kaynağı yok.

I've played tennis for years and years.

Yıllardır tenis oynuyorum.

Then in fifty years, in a hundred years,

belki elli, belki yüz yıl sonra çocuklar

- That was years ago.
- It was years ago.

Bu yıllar önceydi.

- I am eighteen years old.
- I'm 18 years old.
- I am 18 years old.

- Ben 18 yaşındayım.
- On sekiz yaşındayım.

- I am sixteen years old.
- I'm sixteen years old.
- I am 16 years old.

Ben on altı yaşındayım.

- I am fourteen years old.
- I'm fourteen years old.
- I am 14 years old.

Ben on dört yaşındayım.

For many years.

uzun yıllardır dans ediyordu.

Three years ago,

geceyi hastanede geçirdiğini

In two years,

İki yıl içinde

Three years ago,

Üç yıl önce

100 years ago,

100 yıl önce ABD'de

30 years ago

bu devrim

Nine years ago.

Dokuz yıl önce.

1000 years later

1000 yıl sonra

Forty years passed.

Kırk yıl geçti.

Thirty years passed.

- 30 yıl geçti.
- Otuz sene geçmiş.

- I'm 18 years old.
- I am 18 years old.

Ben 18 yaşındayım.

- I'm 24 years old.
- I am 24 years old.

- Ben 24 yaşındayım.
- 24 yaşındayım.

- I am sixteen years old.
- I'm sixteen years old.

Ben on altı yaşındayım.

Sami and Layla have dated for years and years.

Sami ve Leyla yıllarca flört ettiler.

- I am eighteen years old.
- I'm 18 years old.
- I am 18 years old.
- I'm eighteen.

Ben on sekiz yaşındayım.

- I'm twelve years old.
- I'm twelve.
- I am 12 years old.
- I am twelve years old.

- On iki yaşındayım.
- 12 yaşındayım.

- I am thirty years old.
- I am 30 years old.

Otuz yaşındayım.

- I am forty-five years old.
- I'm 45 years old.

Ben kırk beş yaşındayım.

- I'm thirty.
- I'm thirty years old.
- I am thirty.
- I am thirty years old.
- I am 30 years old.
- I'm 30 years old.

- Ben otuz yaşındayım.
- Otuz yaşındayım.

- He is two years my junior.
- He's two years my junior.
- He's two years younger than I.
- He's two years younger than me.

- O benden iki yaş küçüktür.
- O benden iki yaş küçük.

- I got married 8 years ago.
- I married eight years ago.
- I got married eight years ago.

- Sekiz yıl önce evlendim.
- Ben sekiz yıl önce evlendim.
- 8 yıl önce evlendim.

- Tom has been dead for three years.
- Tom passed away three years ago.
- Tom died three years ago.
- Tom has been dead three years.

Tom üç yıl önce öldü.

- Tom died a couple of years ago.
- Tom died a number of years ago.
- Tom passed away several years ago.
- Tom died a few years ago.
- Tom died some years ago.

Tom birkaç yıl önce öldü.

I'm 19 years old.

19 yaşındaydım.

Fast-forward four years,

Dört yıl çabuk geçti,

Fifty thousand years ago,

Elli bin yıl önce,

And, 32,000 years ago,

ve 32 bin yıl önce,

She's 12 years old.

On iki yaşında.

About 200 years ago,

Yaklaşık 200 yıl önce,

Construction took 5 years

inşaatı 5 yıl sürdü

My class started years

hababam sınıfı yılları başladı

I'm 30 years old

30 yaşındayım

Or after 300 years

Ya da 300 yıl sonrasına gidip

Now, 25 years later,

Şimdi ise, 25 sene sonra,

In just 10 years!

Sadece on yılda!

Many years went by.

- Yıllar geçip gitti.
- Yıllar geçti gitti.
- Seneler geçip gitti.
- Seneler geçti gitti.

I'm 45 years old.

Ben 45 yaşındayım.

I'm 25 years old.

25 yaşındayım.

That could take years.

O yıllar alabilir.

It might take years.

Bu yıllar sürebilir.

That was years ago.

- O yıllar önceydi.
- O seneler önceydi.

65 million years ago,

65 milyon yıl önce

I'm forty years old.

Kırk yaşındayım.

Tom stayed three years.

- Tom üç yıl kaldı.
- Tom üç sene kaldı.

That would take years.

O yıllar sürerdi.

It took three years.

- Bu üç yıl sürdü.
- Bu üç sene sürdü.

It's eleven years old.

O on bir yaşında.

He's eleven years old.

O on bir yaşında.

Twenty years already passed.

Yirmi yıl zaten geçti.

Normally, it takes years.

Normalde yıllar alır.

Is three years unrealistic?

Üç yıl gerçek dışı mı?

Sami served six years.

- Sami altı yıl görev yaptı.
- Sami altı yıl hapis yattı.

She's eleven years old.

O on bir yaşında.

- I got married 8 years ago.
- I married eight years ago.

Sekiz yıl önce evlendim.

- We have known her for years.
- We've known her for years.

Biz yıllardır onu tanırız.

- He is twenty-four years old.
- He's twenty-four years old.

O, yirmi dört yaşında.

- I have lived here for years.
- I've lived here for years.

Yıllardır burada yaşıyorum.

- I'm 24 years old.
- I'm 24.
- I am 24 years old.

- Ben 24 yaşındayım.
- 24 yaşındayım.

- We've been married thirty years.
- We've been married for thirty years.

Biz otuz yıldır evliyiz.

- How many years did the Hundred-Year War last?
- How many years did the Hundred Years' War last?

- Yüz Yıl savaşları kaç yıl sürdü?
- Yüz-Yıl savaşı kaç yıl sürdü?

- Tom died a couple of years ago.
- Tom died a few years ago.
- Tom died some years ago.

Tom birkaç yıl önce öldü.

- We have been married for three years.
- We've been married three years.
- We've been married for three years.

Üç yıldır evliyiz.

- I hadn't seen Tom in years.
- I haven't seen Tom in years.
- I haven't seen Tom for years.

Yıllardır Tom'u görmedim.

- I'm thirty.
- I'm thirty years old.
- I am thirty.
- I am thirty years old.
- I'm 30 years old.

Ben otuz yaşındayım.

- I am 30 years old now.
- I'm thirty now.
- I'm 30 years old now.
- I'm thirty years old now.

- Şimdi otuz yaşındayım.
- Ben şimdi 30 yaşındayım.

- I have lived here for thirty years.
- I've lived here for 30 years.
- I've lived here for thirty years.

Otuz yıldır burada yaşıyorum.

- I am 19 years old.
- I'm 19.
- I am nineteen years old.

Ben 19 yaşındayım.