Examples of using "Vruchten" in a sentence and their turkish translations:
Limon ve misket limonu asitli meyvedir.
Bir ağaç meyvesinden tanınır.
Aç olduğum için meyve yiyorum.
İyi bir ağaç, kötü meyveler veremez.
Her ağaç yılda sadece birkaç gün meyve verir.
Açıkça konuşmak gerekirse domates sebze değil meyvedir.
Geceleyin, ormanın meyveleri tamamen onlara kalır.
Fakat bizim durumumuzda, bu gerçekten oldu.
İlerlemenin sonuçlarından nefret etmiyorlar ama.
Taze meyve, sağlığın için yararlıdır.