Examples of using "Schreeuwen" in a sentence and their turkish translations:
Bağırmayı bırak.
Çığlık atacağım.
Bağırmak tamamen gereksizdir.
Bir kadının çığlık attığını duydum.
Kulağıma bağırmayı bırak.
Açıkça onun annesi bağırmaya başladı.
Mary bağırıyor.
Bağırmayı kes!
Karanlıktaki feryatlar herkese tehlikeyi bildiriyor.
Bağırmayı kes, senden rica ediyorum.
O bağırmaya başladı ve ben kaçtım.
Lütfen Tom'dan bağırmamasını rica et.
Annem bana her zaman sebepsiz yere bağırır.
veya tüm evrene ''Biz buradayız'' diye bağırmak gibi.
Tom 15 yaşındaki bir kız gibi çığlık atmaya başladı.
Neden bağırıyorsun?
Karanlıkta iletişim kuran gizli hayvanların çağrıları bunlar.
Sen sinirlendiğinde hep bağırırsın, değil mi?