Translation of "Vrouw" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Vrouw" in a sentence and their turkish translations:

- Roep je vrouw.
- Bel je vrouw.

Karını ara.

- Je bent een vrouw.
- U bent een vrouw.

Sen bir kadınsın.

Vergelijk nooit je vrouw met een andere vrouw.

Karını asla bir başka kadınla karşılaştırma.

- Wie is die vrouw?
- Wie is deze vrouw?

- O bayan kim?
- O kadın kimdir?
- Bu kadın kim?
- Bu hanım kim?
- O kadın kim?
- Kim o kadın?

- Zijn vrouw is Franse.
- Zijn vrouw is Francaise

Onun karısı Fransızdır.

Vraag iedere vrouw.

Herhangi bir kadına sor.

De vrouw die daar zit, is zijn huidige vrouw.

Orada oturan kadın onun şimdiki karısı.

- Wat vindt uw vrouw ervan?
- Hoe voelt uw vrouw zich erbij?
- Wat denkt je vrouw erover?

Karın o konuda nasıl hissediyor?

- Mijn moeder is een vrouw.
- Een moeder is een vrouw.

Annem bir kadındır.

- Jouw vrouw leert me Italiaans.
- Uw vrouw leert me Italiaans.

Karın bana İtalyanca öğretiyor.

- Mijn vrouw keek verbaasd.
- Mijn vrouw leek verrast te zijn.

Karım şaşırmış görünüyordu.

- Ik ben de vrouw van Tom.
- Ik ben Toms vrouw.

- Ben Tom'un eşiyim.
- Ben Tom'un karısıyım.

- Toms vrouw heeft hem verlaten.
- Tom zijn vrouw verliet hem.

Tom'un karısı onu terk etti.

Een man, een vrouw,

bir erkekle, bir kadınla,

Deze 23-jarige vrouw

Bu ambulansla getirilen 23 yaşında

Zij is mijn vrouw.

O benim karımdır.

Je bent een vrouw.

Sen bir kadınsın.

Wie is deze vrouw?

Bu hanım kim?

Tom bedriegt zijn vrouw.

Tom karısını aldatıyor.

De vrouw is mooi.

Kadın güzeldir.

De vrouw is dik.

- Kadın şişman.
- Kadın şişmandır.

Ik ben een vrouw.

Ben bir kadınım.

Wat een egoïstische vrouw!

Ne bencil bir kadın!

Mijn vrouw was razend.

Karım çılgındı.

Zijn vrouw is Zweeds.

Karısı İsveçli.

De vrouw eet brood.

Kadın ekmek yer.

Is je vrouw thuis?

Karın evde mi?

De vrouw spreekt Spaans.

Kadın İspanyolca konuşuyor.

Zijn vrouw is Franse.

Onun karısı Fransızdır.

Maria is een vrouw.

Mary bir kadındır.

Hoe heet je vrouw?

- Karının adı ne?
- Karınızın adı ne?
- Karınızın ismi nedir?
- Karının ismi nedir?

Jij bent geen vrouw.

Sen kadın değilsin.

Mijn vrouw is arts.

Karım bir doktordur.

Maria is mijn vrouw.

- Mary benim karım.
- Meri benim karım.

Mijn vrouw is Italiaans.

Benim eşim İtalyan.

Mis je je vrouw?

Karını özlüyor musun?

Waar is de vrouw?

Kadın nerede?

Mijn vrouw haat katten.

Karım kedilerden nefret eder.

Waar is mijn vrouw?

Karım nerede?

Wat een aantrekkelijke vrouw!

Ne kadar da çekici bir kadın!

Die vrouw is prachtig.

Şu kadın güzel.

Kent iemand deze vrouw?

Biri bu kadını tanıyor mu?

Maria is Toms vrouw.

- Mary Tom'un karısıdır.
- Mary Tom'un karısı.

Mijn vrouw is Pools.

Eşim Polonyalı.

M'n vrouw is overleden.

- Karım öldü.
- Karım vefat etti.

Wie is die vrouw?

- Kim o kadın?
- Şu kadın kim?

- Uw vrouw is kwaad op u.
- Je vrouw is boos op je.

Eşiniz size çok kızgın.

- Hij geeft zijn vrouw zelden cadeautjes.
- Hij geeft zijn vrouw zelden cadeaus.

Nadiren eşine hediyeler verir.

- Hij had schrik voor zijn vrouw.
- Hij was bang voor zijn vrouw.

O, karısından korkuyordu.

- Ik ben Mary, de vrouw van Tom.
- Ik ben Mary, Toms vrouw.

Ben Mary, Tom'un karısı.

- Wie is die vrouw?
- Wie is deze vrouw?
- Wie is deze dame?

Bu hanım kim?

De mooie vrouw is vriendelijk.

Güzel bir kadın naziktir.

Zijn vrouw komt uit Californië.

Karısı Kaliforniyalıdır.

Mijn vrouw kan slecht autorijden.

Benim karım kötü bir sürücüdür.

Mijn vrouw is een vegetariër.

Karım bir vejetaryendir.

De vrouw eet een sinaasappel.

Kadın bir portakal yiyor.

Ze was de enige vrouw.

O tek kadındı.

Hij zei de vrouw hallo.

O, kadına selam verdi.

Mary is een arme vrouw.

- Mary fakir bir kadındır.
- Mary yoksul bir kadındır.

Hij verkleedde zich als vrouw.

O bir kadın gibi giyinip kuşanmış.

Ik hou van mijn vrouw.

Karımı seviyorum.

De vrouw wast haar gezicht.

Kadın yüzünü yıkıyor.

Ze is een knappe vrouw.

O güzel bir kadındır.

U bent een bewonderenswaardige vrouw.

Harika bir kadınsın.

Ik hoorde een vrouw schreeuwen.

Bir kadının çığlık attığını duydum.

Die vrouw heeft een mond.

O kadının bir ağzı var.

De vrouw is bijna doof.

Kadın neredeyse sağır.

Ik ben een sterke vrouw.

Ben güçlü bir kadınım.

Je bent een mooie vrouw.

Sen güzel bir kadınsın.

Hou je van je vrouw?

Karını seviyor musun?

Luister naar je vrouw, Tom.

Karını dinle Tom.

Zijn vrouw leert me Italiaans.

Karısı bana İtalyanca öğretiyor.

Mijn vrouw houdt van appeltaart.

- Eşim elmalı tartı seviyor.
- Karım elmalı tartı sever.

Layla was een transgender vrouw.

Leyla transseksüel bir kadındı.

Ik heb een jonge vrouw.

Benim genç bir karım var.

Sami heeft inderdaad een vrouw.

Sami'nin bir karısı var.