Examples of using "Moeder" in a sentence and their turkish translations:
İyi geceler, anne.
- O senin annen mi?
- O annen mi?
O senin annen mi?
Annene kim yardım eder?
Annem yavaş yavaş konuşur.
O senin annen mi?
- Annesi seni arıyor.
- Annesi seni çağırıyor.
Annem kızgın.
Anneni becer.
Anne dikiyor.
- Betty annesini öldürdü.
- Betty, onun annesini öldürdü.
Annem ağlıyordu.
Annemi sordu.
Betty annesini öldürdü.
Annem bir kadındır.
Benim annem de bir öğretmen.
Anneni seviyor musun?
- Annem televizyon seyretmekten nefret eder.
- Annem televizyon izlemekten nefret eder.
Annen seni seviyor.
Anne imdada yetişiyor.
O, annesini aradı.
Benim annem iyi yemek pişirir.
Annem güzeldir.
Alice benim annemdir.
Annemi özlüyorum.
Anneni dinle.
Ve senin annen de.
Onun annesi İtalyanca bilir.
Annem nerede?
Annem deli.
Onun annesi İtalyanca konuşur.
Benim annem Yunan.
Annem çok öfkeliydi.
- Anne bitkindi.
- Anne yorgundu.
Anneni tanıyorum.
- Bu benim annemdir.
- Bu benim annem.
Annesi haklıydı.
Annem televizyon seyretmekten nefret eder.
Leyla'nın annesinde beyin ölümü vardı.
Tom'un annesini tanıyor musun?
Sami annesine güveniyordu.
- Betty annesini öldürdü.
- Betty, onun annesini öldürdü.
- O, annesine benziyor.
- Annesine benziyor.
Annem müziği sever.
Annesi sayesinde ünlü oldu.
Annen evde mi?
- Annem TV izlemeyi sevmiyor.
- Annem TV izlemeyi sevmez.
- Annem televizyon izlemekten hoşlanmaz.
Bir ebeveyn olarak annem çiftçiliği, ucuz mal ticaretini
Yavrusunu koruyan anne hafife alınmaz.
Anne çok iyi gidiyordu,
Anne iki şişe portakal suyu aldı.
Annem gelemez.
Ben annemin yanına koştum.
Annem her zaman meşgul.
Annemin dört erkek kardeşi var.
Anne az önce alışverişe gitti.
Annemi seviyorum.
Annem İngilizce konuşmaz.
Ben onun annesini ölü buldum.
Benim annem bir öğretmendir.
Annem bile bilir.
Annem bizim için öğle yemeği yaptı.
Annem mektuplar yazmaktan nefret eder.
Annem sık sık makarna salatası yapar.
Betty annesini öldürdü.
Annemi bekliyorum.
- Anneme yardım etmek zorundayım.
- Anneme yardım etmem gerekiyor.
Ben anneme benzerim.
Arkadaşım annesini kaybetti.
Bir insan kendi annesini sevmelidir.
O, annesine benzer.
Annem benim için yemek pişiriyor.
Ben iyi bir anne değildim.
Tom Mary’yi annesine götürdü.
Annem beni aradı.
Annen dün öldü.
Bak, annem orada.
Annen çok güzel!
O, annemi sordu.
Annem bir alkolikti.