Examples of using "Minstens" in a sentence and their turkish translations:
En azından 100 kişi katıldı.
Mevcut en az yüz kişi vardı.
Her ay en az bir kitap okudum.
Yolculuk en az beş gün sürecek.
O en az otuz beş yaşında olmalı.
Haftada en az 1000 dolar kazanır.
Herkes en az bir yakın arkadaşa ihtiyaç duyar.
Her gün en az bir saat egzersiz yapmaya çalışıyorum.
Bunu haftada bir kez duyuyorum.
Sami, Leyla'dan en az altmış yaş büyük.
Haftada en az bir kere alışverişe gidiyorum.
Seyirci en az bir tam dakika boyunca "Bravo!" diye bağırdı.
Tom günde en az üç kere dişlerini fırçalar.
Tom en azından bir saat önce bitirmeliydi.
Günde en az 8 saat uykuya ihtiyacımız var.
Dişlerini günde en az iki kere fırçalamalısın.
Kız kardeşiyle o gün en az yüz tane telefon görüşmesi yaptı.
Hepimiz yılda en az bir kere buluşmaya çalışıyoruz.
Benim gençliğimde, Tahran'da devamlı en az on santimetre kar yağardı.
Bunu en az yüz kere yaptım, sanırım.
Ama orası mağaranın içine göre en azından 20 derece daha sıcaktır.
O, Los Angeles'ta iken, en az altı farklı işi vardı.
Tom bana günde en az üç fincan kahve içtiğini söyledi.
Bu kitaplar en az bir kez okumaya değerdir.
Arkadaşımın köpeği Esperanto'yu anlıyor. En azından en önemli komutları.
Tom her gece Mary'yi arar ve onunla en az 45 dakika konuşur.
Fransa'da Mareşal veya Maréchal unvanı en azından 13. yüzyıla kadar uzanıyor.
Kutup ayıları muazzam güçlerini kullanarak yüzeyde delik açabilir. Fakat avların en az üçte ikisi hüsranla sonuçlanır.
Japonya'da birçok, Endonezya'da ise bir ölümden sorumlu bu ölümcül çiçeğin zehri kurbanını öldürmediği zaman bile
- Haftada en az bir kere kütüphaneye giderim.
- Haftada en az bir kez kütüphaneye giderim.
- Haftada en az bir sefer kütüphaneye giderim.
Sayfaların boyutu genellikle en az 4 KiB (4 × 1024 bayt) büyüklüğündedir ve büyük sanal adres alanlarına ya da büyük gerçek bellek miktarlarına sahip sistemler genellikle daha büyük sayfalar kullanırlar.