Examples of using "Verdient" in a sentence and their turkish translations:
- Bunu hak ediyorsun.
- Bunu hak ettin.
O bunu hak ediyor.
O bunu hak ediyor.
Onu hak ediyorsun.
Daha fazlasını hak ediyorsun.
Bir madalyayı hak ediyorsun.
O, hayatını kazanıyor.
Tom büyük para kazanıyor.
Tom daha iyisini hak ediyor.
Tom ne kadar para kazanıyor?
Google nasıl para kazanır?
Tom, çok para kazanmaz.
Tom hayranlığı hak ediyor.
Bu ülke daha iyisini hak ediyor.
Ödülü hak ediyorsun.
- Bunu hak etmiyorsun.
- Bunu hak etmiyorsunuz.
- Buna layık değilsin.
- Buna layık değilsiniz.
O, bir ayda ne kadar para kazanır.
O, yüksek bir maaş alır.
Her çaba ödülü hak ediyor.
- Herkes ikinci bir şansı hak eder.
- Herkes ikinci bir şansı hak ediyor.
Onun icadı kayda değer.
- O benden üç kat daha fazla kazanır.
- Benim kazandığımın üç katı kadar çok kazanır.
O, ayda 300,000 yen kazanır.
Tom, Mary'den daha fazla para kazanıyor.
Tom ebeveynlerinden daha fazla para kazanır.
Tom benim iki katım kadar çok kazanır.
Tom saatte otuz dolar kazanmaktadır.
O, günde 30 dolar kazanıyor.
Sen bunu hak ediyorsun.
O, harcayabileceğinden daha çok para kazanıyor.
O, benim kazandığımdan üç katı daha fazla para kazanır.
Kocam bir yılda 100,000 dolar kazanır.
O, bir haftada ortalama 10 pound kazanır.
O benden üç kat daha fazla kazanır.
Tom benden çok daha fazla para kazanır.
Haftada en az 1000 dolar kazanır.
O benim kazandığımdan üç kat daha fazla kazanır.
Tom benim kazandığımın üç katı fazla kazanır.
- Bence bundan daha fazlasını hak ediyorsun.
- Bence bundan daha fazlasını hak ediyorsunuz.
- Bence bundan daha fazlasına layıksın.
- Bence bundan daha fazlasına layıksınız.
- Kazandığından daha fazla para harcamamalısın.
- Kazandığınızdan daha fazla para harcamamalısınız.
Hayatını İngilizce dersi vererek kazanıyor.
O, harcayabileceğinden daha çok para kazanıyor.
Tom parayı kazanır ama karısı Mary tarafından yönetilir.
İsviçre, çok güzel bir ülkedir ve ziyaret edilmeye değerdir.
O konu tartışılmaya değer.