Examples of using "Elke" in a sentence and their turkish translations:
Her gün egzersiz yapınız.
Her ay.
Her gün yürü.
Kaybedecek kuruşumuz yok.
Her dolar yardım eder.
Her dakika sayılır.
- Ben kedimi her sabah ve her akşam beslerim.
- Kedimi her sabah ve her gece besliyorum.
Her gün pratik yaptım.
Her gün Fransızca konuşur musun?
Her gün pilav yiyor musun?
- Her gün içki içiyor musunuz?
- Her gün alkol alıyor musunuz?
Sergio tüm intikam önerilerini reddetti
ve her hamala...
Her sabah yürüyüşe çıkarım.
Her kuralın istisnaları vardır.
- Her gün koşarım.
- Her gün çalışırım.
İnsanlar her gün yalan söylerler.
Her din cinayeti yasaklar.
Bu, her yaz olan bir şeydi.
Bu her kış oluyordu.
Her gün ağlarım.
- Ben her gün yüzerim.
- Her gün yüzmeye giderim.
Her piyano farklıdır.
Her bir yarasa her gece vücut ağırlığı kadar kan içebilir.
Babam her Pazar golf oynar.
Her lamba sihirli değildir.
Her bir kusur, her bir yenilgi
Dünyanın her bir yanında her gün yaşanıyor,
Dünya'nın tüm habitatlarında...
Ve her defasında, reddetti.
Dünya her dakika değişiyor.
Herhangi bir kağıt işe yarar.
Ben her sabah lahana turşusu yerim.
O, her Pazar golf oynar.
- Her sabah kahvaltı yaparım.
- Ben her sabah kahvaltı yaparım.
O, her sabah onu selamlar.
O, her gün piyano çalar.
Onu her hafta yaparlar.
Her kuruşuna değer.
Onlar her derse devam eder.
Her gece buradayım.
Her gün kısa bir yürüyüşe çıkın.
Her kuruşuna değdi.
Yaptığımız her eylem,
Her çaba ödülü hak ediyor.
Her cumartesi futbol oynarız.
- Her sabah tıraş olurum.
- Ben her sabah tıraş olurum.
Her çocuğun bir bisikleti vardır.
O, her ay bir kenara biraz para koyar.
Ben her gün öğle yemeği yaparım.
Her öğrencinin kilitli bir dolabı var.
- Her gün burada yemek yerim.
- Ben her gün burada yerim.
Her gün Fransızca çalışır mısın?
Her akşam evdeyim.
Buraya her gece gelir misin?
Biz her gün İngilizce öğreniyoruz.
Her gün Google kullanırım.
O her gün çikolata yer.
Ben her gün İrlandaca konuşuyorum.
Her şüpheli eylemi hemen rapor et.
- O, evde her gün uygulama yaptı.
- Evde her gün pratik yaptı.
O, evde her gün uygulama yaptı.
Her yaşın kendi güzelliği var.
Her pazar tenis oynardı.
O, her Pazar tenis oynar.
Her hata beni daha güçlü yaptı.
Neredeyse her gün yüzerim.
Tom her sabah bunu yapar.
Tom her pazartesi bunu yapar.
Her gün meyve yerim.
Her gece başım ağrıyor.
Her gün tavuk yerim.
Tom her gün tartılıyor.
Neredeyse her gün futbol oynarım.
Herhangi bir gerçek, belirsiz bir şüpheden daha iyidir.
Her gün, silahlı saldırılar,
Her köşede... ...tehlike kol geziyor.
veya destekleyici çerçeve sunmalıyız.
Her gün gidip kontrol etmeye devam ettim.
Her dört Haziranda buraya gelirim.
Herhangi bir öğrenci o soruyu cevaplayabilir.
Herhangi bir öğrenci bu problemi çözebilir.
Her denemesinde başarısız oldu.
O günde güne beni aradı.
Ben her gün okula giderim.
Ben her gün onun hakkında düşünürüm.
Tom her gün İncil okur.