Examples of using "Lichten" in a sentence and their turkish translations:
- Aniden bütün ışıklar söndü.
- Birdenbire, bütün ışıklar söndü.
Işıklar otomatik olarak kapanır.
Fakat yüksek sesler ve parlak ışıklar kafa karıştırıcı.
Çoğu ateş böceği ışığını açıp kapatır.
Işıkları ne zaman kapatıyorsun?
Işıkları kapat ve uyumaya git.
Şehrin ışıkları denize taşıyor...
Ofisi son terk eden kişi ışığı söndürmeli.
Şehrin ışıklarını uzaktan görebilirdik.
Işıklarını kapatıyorlar. Rakiplerden biraz mahremiyet sağlıyor bu.
Sanırım küçük sesleri fark ediyor, ışıkları görüyor, pencereden televizyona bakıyor, böyle şeylere dikkat ediyor.