Examples of using "Doe" in a sentence and their turkish translations:
- Düş yakamdan.
- Huzur ver!
- İşin gücün yok mu senin!
Yap şunu!
Rahatla!
Açın!
Bir şey yap!
Bir şey yapma.
Açın.
Onu yap!
- İstediğini yap.
- İstediğiniz gibi yapın.
Ne isterseniz yapın.
Elimden geleni yapıyorum.
Emniyet kemerlerinizi bağlayın.
Onu bu şekilde yap.
Ayakkabılarınızı çıkartın.
- İstediğini yap.
- Keyfin bilir.
Tekrar yap!
- Bulaşıkları yıkıyorum.
- Ben bulaşıkları yıkıyorum.
Aferin, böyle devam et.
Beni dahil et.
Ne yaparsın?
- Ne yapıyorum?
- Ben ne yapıyorum?
Onu kendiniz yapın.
Elinizden geleni yapın.
Onu çabucak yapın.
Lütfen bir şey yap.
Yap onu.
Onu şimdi yap.
Lütfen bunu yapın.
Onu yarın yapın.
Onu tekrar yap.
Hiçbir şey yapmıyorum.
- Onu yapma.
- Yapmayın!
- Yapma!
Beklenmeyeni yap.
Onu doğru yap.
Bulaşıkları yıka.
Şekerleme yap.
- Şunu yapma.
- Onu yapma.
- Bunu yapma.
Elinizden geleni yapın!
Bir dilek tut.
Pencereni kapa.
- Nasıl istersen öyle yap.
- İstediğiniz gibi yapın.
- İstediğini yap.
- İstediğinizi yapın.
Kendini evinde gibi hisset!
Işığı aç, lütfen.
Sana söylediğini yap.
Yapman gerekeni yap.
Işığı kapat, lütfen.
Genellikle bulaşıkları yıkarım.
İki şeyi aynı anda yapma.
Ben bulaşıkları yıkayacağım.
Tekrarla!
Kapıyı kilitle.
Tam olarak ne yaparsın?
Bize katılın.
İlk yapacağınız şey nedir?
Kendi işini yap.
Sen şimdi ne yapıyorsun?
- Radyoyu aç.
- Radyoyu açsana.
Aptal olmayın.
Çoraplarınızı çıkartın.
Kapıyı aç.
Tam olarak ne yaparsın?
Elbiselerini yerine koy.
Kitabını kapat.
Bunu niçin yapıyorum?
Lütfen onu bir daha yap.
Lütfen bunu yapma.
Beni idare et.
- Sakın bunu bir daha yapayım deme.
- Bunu bir daha yapayım deme.
- Onu bir daha asla yapma.
İstediğini yap.
Onu şimdi yap.
Ben şimdi bunu yapıyorum.
Elinizden gelenin en iyisini yapın!
Doğru şeyi yapıyor muyum?
- Işıkları kapat.
- Işıkları kapatın.
Ayakkabılarını çıkar.
Bunu asla yapmam.
Kitabınızı kapatın.
O perdeyi kapat!
Kravatını çıkar.
İstediğiniz gibi yapın.
Şapkanı giy.
- Ağzını aç!
- Ağzınızı açın.