Examples of using "Lastig" in a sentence and their turkish translations:
Gerçekten zor.
Bunu yapmak da zordu.
Lütfen zahmet etmeyin.
O biraz ele avuca sığmaz biri.
Bunları bağdaştırmak zor.
Onun can sıkıcı bir kişiliği var.
O sırada... Oldukça zor bir dönemdi.
Bu biraz zordu, kaygandı, tırmanması tuhaftı,
Sonra 2010 yılında bir Nazi beni taciz etmeye başladı.
Ama bu kadar açık bir alanda avlanmak zor.
O yüzden anlatmak kolay değil... SENATO
Fakat bu engin, tekdüze kumullarda karanlıkta yol bulmak zor.
Ben testi zor buldum.
Beni rahatsız etmeyi bırak.
Doyuracak üç büyük boğaz olduğundan anne, aileye yemek bulmakta güçlük çekecektir.
...ve yavrular diken üstündeyken... ...fark edilmeden aralarına sızmak zordur.
Oğluna artık kızımı taciz etmemesini söyle.
Karanlıkta görmek biraz zordur, değil mi?
Artık güvende, biraz da akıllandı. Bu yoğun, karanlık yağmur ormanlarında ayrı düşmemek zor olabiliyor.
Fakat yağmur ormanının gece gürültüsünde iletişim kurmak zor. Kolugo'nun buna çözümü daha çok yeni keşfedildi.
Babanı rahatsız etmeyi kes.
- Çalışmanı bölmemek için elimden gelenin en iyisini yapacağım.
- Çalışmanı rahatsız etmemek için elimden geleni yapacağım.