Translation of "Lastig" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Lastig" in a sentence and their turkish translations:

Erg lastig.

Gerçekten zor.

Dat was lastig.

Bunu yapmak da zordu.

- Val me alsjeblieft niet lastig.
- Val me alstublieft niet lastig.

Lütfen zahmet etmeyin.

- Ze kan nogal lastig zijn.
- Ze kan een beetje lastig zijn.

O biraz ele avuca sığmaz biri.

Ze zijn lastig te combineren.

Bunları bağdaştırmak zor.

Hij heeft een lastig karakter.

Onun can sıkıcı bir kişiliği var.

Het was tijdens een lastig moment.

O sırada... Oldukça zor bir dönemdi.

Dat was lastig... ...een glibberige en vreemde klim...

Bu biraz zordu, kaygandı, tırmanması tuhaftı,

In 2010 begon een nazi mij lastig te vallen.

Sonra 2010 yılında bir Nazi beni taciz etmeye başladı.

Maar het is lastig jagen op zo'n open veld.

Ama bu kadar açık bir alanda avlanmak zor.

Daarom is het lastig te begrijpen... KAMER VAN SENATOREN

O yüzden anlatmak kolay değil... SENATO

Maar in het donker door onmetelijke duinen navigeren is lastig.

Fakat bu engin, tekdüze kumullarda karanlıkta yol bulmak zor.

- Ik vond de test lastig.
- Ik vond de test moeilijk.

Ben testi zor buldum.

- Laat me met rust.
- Stop met me lastig te vallen.

Beni rahatsız etmeyi bırak.

Met drie grote eetlusten om te stillen... ...krijgt ze het nog lastig.

Doyuracak üç büyük boğaz olduğundan anne, aileye yemek bulmakta güçlük çekecektir.

...en de waakzaamheid van de pups... ...is het lastig om onopgemerkt te blijven.

...ve yavrular diken üstündeyken... ...fark edilmeden aralarına sızmak zordur.

Zeg tegen uw zoon dat hij mijn dochter niet meer lastig moet vallen!

Oğluna artık kızımı taciz etmemesini söyle.

Het is vrij lastig om in het donker te zien, is het niet?

Karanlıkta görmek biraz zordur, değil mi?

Veilig en iets wijzer. Bij elkaar blijven kan lastig zijn in dichtbegroeide, donkere regenwouden.

Artık güvende, biraz da akıllandı. Bu yoğun, karanlık yağmur ormanlarında ayrı düşmemek zor olabiliyor.

Maar contact houden is lastig door het rumoer van de jungle-nacht. De oplossing van de huidvlieger is pas onlangs ontdekt.

Fakat yağmur ormanının gece gürültüsünde iletişim kurmak zor. Kolugo'nun buna çözümü daha çok yeni keşfedildi.

- Hou op met uw vader te storen.
- Stop met je vader lastig te vallen.
- Hou op met je vader te storen.

Babanı rahatsız etmeyi kes.

- Ik zal proberen je niet te storen bij het leren.
- Ik zal mijn best doen je niet lastig te vallen bij het studeren.

- Çalışmanı bölmemek için elimden gelenin en iyisini yapacağım.
- Çalışmanı rahatsız etmemek için elimden geleni yapacağım.