Examples of using "Beetje" in a sentence and their turkish translations:
Biraz daha yüksek sesle, lütfen.
O biraz korkutucuydu.
- Tom, hafif çatlaktır.
- Tom biraz kaçıktır.
farklı davranabilirsiniz.
Öncelikle biraz bağlam.
O hafif peltek.
Bana biraz ver.
Biz biraz içki içtik.
Ve biraz ekmek.
Ben biraz içerim.
O biraz sıkılgandı.
Biraz kilo verdim.
İngilizceyi biraz konuşabilirim.
Biraz yavaşlar mısın?
Öneriniz biraz aşırı.
- Biraz uyumalıyım.
- Biraz uyumam gerekiyor.
Ben biraz formdan düştüm.
Tom sadece biraz sinirli.
Tamam, bu biraz enerji verecektir.
İşte, ağzı biraz açılıyor.
biraz mekanik ses verdiğini biliyorsun.
Bana biraz süt ver.
Biraz daha çabayla.
O biraz bulanık.
Konuyu fazla abartıyorsun.
Ben hafif soğuk almışım.
Bizim biraz suyumuz vardı.
Biraz kilo verdim.
Biraz açım.
Biraz dinlenelim.
O biraz titrek.
Tom'un biraz kilo vermesi gerekiyor.
O biraz yağlı.
O, biraz sarhoştur.
Hafifçe bir hayal kırıklığına uğradım.
Tom biraz tombul.
Ben biraz yorgunum.
Ben biraz İngilizce konuşabiliyorum.
Hava biraz soğuk.
O biraz sarhoş.
Biraz sarhoşum.
Biraz haklı.
O biraz utangaç.
Biraz utangacım.
Mary biraz kıskançtı.
Tom biraz Fransızca konuşabilir.
Biraz Fransızca konuşabilirim.
Ben biraz Almanca anlıyorum.
- Ben biraz deliyim.
- Bende biraz çılgınlık var.
Tom'un hafif bir nezlesi var.
Ben biraz Japonca konuşuyorum.
Biraz korktuğumu hissettim.
- Benim hafif bir ateşim var.
- Biraz ateşim var.
Biraz bekleyelim.
Biraz sarhoş oluyorum.
Ben küçük bir aylağım.
Tom biraz kızgın görünüyordu.
Biz biraz yorgunduk.
Hafif bir baş ağrım var.
Emily biraz Romence çalıştı.
- Onun bir tahtası eksik.
- Onun aklından zoru var.
- Onun bir vidası gevşek.
"Bu yardımcı oldu mu?" "Biraz."
Biraz İspanyolca biliyorum.
Biraz düşüneyim.
Biraz Slovence konuşuyorum.
Tom biraz şişman.
Bizim biraz suyumuz var.
Biz biraz daha yaşlıyız.
Ben biraz şişmanım.
Sen biraz şaşkın gibi görünüyorsun.
Bu biraz küçük.
Sabret!