Examples of using "Alstublieft" in a sentence and their turkish translations:
Lütfen!
Buyurun.
- Lütfen sessiz olun.
- Lütfen sessiz olalım.
Lütfen içeri gel.
Beyaz ekmek, lütfen.
Oh lütfen!
Pizza, lütfen.
Tavuk, Lütfen.
- Lütfen dinle.
- Lütfen dinleyin.
- Lütfen dinleyiniz.
Çay lütfen.
Oda servisi, lütfen.
- Lütfen cevaplayın.
- Lütfen yanıtla.
Şampanya, lütfen.
- Ambulans çağırın lütfen.
- Bir ambulans çağır lütfen.
- Lütfen cümleyi düzelt.
- Bu cümleyi lütfen düzeltin.
- Lütfen oturun.
- Lütfen oturmuş biçimde kalın.
- Lütfen oturmaya devam edin.
- Lütfen ayağa kalkmayın.
İki dondurma, lütfen.
Sadece su, lütfen.
Bir saniye, lütfen.
Lütfen dikkatle dinleyin.
Biletiniz lütfen.
Bunu kopyala lütfen.
Sizin oda numaranız, lütfen?
Lütfen gitme.
Lütfen Tom'a yardım et.
Evet, portakal suyu lütfen.
Soğuk su, lütfen.
Bir şey söyle lütfen.
Yedi dolar, lütfen.
Lütfen biletini göster.
- Lütfen ayrıl.
- Lütfen burayı terk et.
- Lütfen beni izleyiniz.
- Lütfen beni takip ediniz.
Biraz su, lütfen.
Lütfen bize yardım et.
Bir dakika, lütfen.
Emniyet kemerini tak, lütfen.
Lütfen bana biraz daha kahve ver.
Hava postası, lütfen.
- Üç dondurma lütfen.
- Üç dondurma verir misiniz?
Lütfen sağa dönün.
Devam edin, lütfen.
Lütfen acele et.
Bir bardak kırmızı şarap lütfen.
Daha yavaş konuşun lütfen!
- Lütfen daha yavaş konuşun.
- Daha yavaş konuşun lütfen.
- Lütfen daha yavaş konuş.
Lütfen bekleyin.
Lütfen geri çekilin.
- Lütfen bana bir bardak su ver.
- Bana bir bardak su ver, lütfen.
Lütfen git.
- Lütfen adınızı yazınız.
- Lütfen adınızı yazın.
Garson, üç tane kahve lütfen.
İki vanilyalı dondurma lütfen.
Geride durun lütfen.
Onu bana ver, lütfen.
Susun lütfen.
- Lütfen onu ara.
- Lütfen, onu ara.
- Lütfen bu cümleyi sil.
- Lütfen bu cümleyi silin.
- Lütfen cümleyi düzelt.
- Lütfen cümleyi düzeltin.
Lütfen yardım edin!
Lütfen bayrağı değiştirin.
Sadece lütfen dikkatli ol.
Lütfen daha yavaş konuşun.
Lütfen adını hecele.
Ben sürebilir miyim, lütfen?
İki bardak elma suyu, lütfen.
Lütfen yorumu silin.
Sabun, lütfen.
Hilton Oteli'ne gidelim lütfen.
- Lütfen daha yavaş konuşun.
- Lütfen daha yavaş konuşun!
Yavaşça, lütfen.
Sığır, lütfen.
Lütfen pencereyi aç.
- Bilet, lütfen.
- Bilet lütfen.
Lütfen şarkı söyle.
Keman çalın lütfen.
Lütfen bana söyleyin.
Lütfen bir taksi çağırın.
Lütfen gül!
Lütfen polisi ara.
Bir kahve daha lütfen.
Ben bunlardan üçünü istiyorum.
Buraya yazın lütfen.
Bir bardak su lütfen.
Lütfen buraya oturun.
Evet, lütfen.
- Bir kırmızı şarap, lütfen
- Kırmızı şarap, lütfen.