Examples of using "Moment" in a sentence and their turkish translations:
Bir saniye bekle.
Bir dakika.
Vakit geldi.
Anın tadını çıkarın!
Zamanı geldi mi?
- Andan istifade et!
- Anın avantajından yararlan!
Ve deneyim gerçekten inanılmaz.
İşte büyük an!
yoğun bir anda,
korkusunun muazzam bir şekilde azaldığı
- Sihirli bir andı.
- Büyülü bir andı.
bu evrimin içinde kısa bir an.
Ender görülen büyüleyici bir an bu.
O sırada... Oldukça zor bir dönemdi.
- Sizi bir süre rahatsız edebilir miyim?
- Bir an için sizi rahatsız edebilir miyim?
- Ben bir an için sizi rahatsız edebilir miyim?
Bir deprem her zaman olabilir.
Biz doğru zaman için bekliyoruz.
Şu anda meşgulüz.
Ayıracak bir anımız yok.
- O sırada neredeydi?
- O sırada o neredeydi?
- O esnada neredeydi?
- O esnada o neredeydi?
Ağaç her an düşmeye hazırdı.
Tom her an gelebilir.
Bir dakikaya ihtiyacım olacak.
Şu anda hiçbir şey olmuyor.
Doğru anı bekliyordum.
Ortaya çıktıkları andan itibaren...
Ancak şimdi... ...çoğu insan yataklarına yerleşince...
Saati yanlış biliyorlarmış.
- Bir dakika.
- Sadece bir dakika.
O zaman, halen uyanıktım.
Depremler her an olabilirler.
John her an gelebilir.
Şu anda meşgul müsün?
Şu anda biraz param var.
Tom şu anda oldukça meşgul.
Şu anda susuz değilim.
Her an yağmur yağabilir.
O her şeyi son anda yapar.
Annem şu anda evde değil.
Şimdi neredesin?
En iyi arkadaşım şu an Roma'da.
Oyunu şu an kurtaramazsınız.
Ama o anda çok ilginç bir şey oldu.
Ancak haftanın muhtemelen hatırlamaya en değer anı
Ağırlığınızı ona bıraktığınız an.
Bina yapım aşamasındadır.
Zamanın en büyük sorunu işsizliktir.
- O, şimdi hastanededir.
- O şimdi hastanede.
Şimdi çok az param var.
Şu anda yapacak işim yok.
Şu an tek istediğim uyumak.
Ben şu an kampüsteyim.
Tom şimdi hastanede.
Annem ve babam şu an evde değiller.
Babam şu anda evde değil.
Ben şu an için yaşayan bir kişiyim.
Biz şimdi çok meşgulüz.
Vakit geldi.
o dönemde, haksız HIV ilacı patentlerine yasal olarak
Bugün, oldukça iyi bir durumdayım.
böylelikle bu kısa ilham anını saklayabiliyorum.
Tamam, inelim hadi. Tamam, gerçeklik anı.
O, toplantıyı son dakikada iptal etti.
Sadece şu anda size yardım edemem.
Şu anda bir biraya karşı çıkmazdım.
O noktada hata zaten yapılmış olacak.
Doğru kararı doğru zamanda verdi.
Şu anda Tom'a hiç borç para veremem.
Tereddütsüz saldıran, sürüngen bir makine.
ama o zamanlar yapmayı düşündüğüm tek şey
Eğer büyük resmi görmek istiyorsanız
Her ne kadar bu anın bitmesini istesem de
ve o an, şehrin sökülmüş olduğu bir andı.
Aşağısı çok yüksek. Pekâlâ, işte büyük an.
Evrenin oluştuğu ilk ana dönelim
Her an çok değerli çünkü hayatı çok kısa.
Tom, onunla tanışır tanışmaz Mary'den hoşlandı.
O yanlış zamanda yanlış yerdeydi.
Bu, anahtar noktadır. Ya şimdi ya da asla.
Şu anda bir bira içiyorum.
Bugün, günde 100 milyon varil petrol kullanıyoruz.
Gelecek şimdi yarattığımız ve inşa ettiğimiz şeyden devam ediyor.
Sonra öyle bir an var ki,
O içeri geldiğinde, o iki saat boyunca kitap okuyordu.
Bu günlerde aklımda çok fazla şey var.
Bu noktada, bu sorun üzerine yorum yapamam.
Onu gördüğün andan itibaren, onun kalbi durdu.
Milletin tarihinde büyük bir andı.
O şimdi ya Roma'da ya da Paris'te.
Bu, hayatımdaki en utanç verici andı.
Çünkü tedavi edilmek, iyileşmenin bittiği anlamına gelmez.