Examples of using "Kern" in a sentence and their turkish translations:
Katı, çok katmanlı çekirdek.
Güçlü gövde, güçlü bacaklar. Tamam, hadi bakalım.
Sert çekirdeği uzak mesafeden uçmasına yardımcı olur,
Paraşüt halatının içindeki iplerden
Zaten esas mesele de bu değil mi?
Bu fiyatlar meselenin gerçekten de özünde.
Ceketim benim için önemli. Burası bedenimi sıcak tuttuğum yer.
İç kısım bir çekirdeğin etrafına sarılmış ve bazen sıvı ile doldurulmuş bir lastik banttır,
Sadece çekirdekte olan DNA'nın aksine, RNA da sitoplazmada bulunur.