Examples of using "Draad" in a sentence and their turkish translations:
Nakarat yok.
Kırmızı kabloyu kes.
O bir iğne ve iplik ile dikiş diker.
Çocuklar telden heykeller yaptı.
Paraşüt halatının içindeki iplerden
Pek bir anlam veremedim, Düşünce kervanımı çok kolay kaybettim.
İğneye iplik geçiremediğim için dikiş dikmeyi sevmiyorum.