Translation of "Vliegen" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Vliegen" in a sentence and their turkish translations:

Verdovingspijlen vliegen.

Sakinleştirici oklar havada uçuyor.

Vogels vliegen.

- Kuşlar uçar.
- Kuşlar uçarlar.

- Mijn grootmoeder kan vliegen.
- Mijn oma kan vliegen.

- Babaannem uçabiliyor.
- Babaannem uçabilir.
- Anneannem uçabiliyor.
- Anneannem uçabilir.

Sommige vissen vliegen.

Bazı balıklar uçarlar.

Hij kan vliegen.

O uçabilir.

Ik haat vliegen.

Uçmaktan nefret ediyorum.

Kikkers eten vliegen.

Kurbağalar sinek yerler.

Ik kan vliegen.

Uçabilirim.

Superman kan vliegen.

Süpermen uçabilir.

Struisvogels kunnen niet vliegen.

Devekuşları uçamazlar.

Vogels vliegen lange afstanden.

Kuşlar uzak yerlere uçarlar.

Ik kan niet vliegen.

Uçamam.

Deze vogel kan vliegen.

Bu kuş uçabilir.

Kunnen alle vogels vliegen?

Bütün kuşlar uçabilir mi?

Vogels vliegen vaak samen.

- Kuşlar sık sık birlikte uçarlar.
- Kuşlar genellikle birlikte uçar.

Een vogel kan vliegen.

Bir kuş uçabilir.

Heksen vliegen op bezemstelen.

Cadılar süpürge üzerinde uçarlar.

Kan een kiwivogel vliegen?

Kivi kuşu uçabilir mi?

- Ben je klaar om te vliegen?
- Zijn jullie klaar om te vliegen?

Uçmak için hazır mısınız?

Zie je al die vliegen?

Üstündeki sinekleri görüyor musunuz?

Zal de vogel niet vliegen."

kuş uçamaz."

Niet alle vogels kunnen vliegen.

Tüm kuşlar uçamaz.

Ze observeerde hoe vlinders vliegen.

O, kelebeklerin nasıl uçtuğunu gözledi?

Deze vogel kan niet vliegen.

Bu kuş uçamaz.

We vliegen maandag vanop Narita.

Önümüzdeki Pazartesi Narita'dan ayrılıyoruz.

Die vent ziet ze vliegen!

O adam tamamen deli.

Een arend vangt geen vliegen.

Kartal sinek avlamaz.

Kun je me leren vliegen?

- Bana nasıl uçacağımı öğretebilir misin?
- Bana uçmayı öğretir misin?

Ik ga naar Boston vliegen.

- Boston'a uçuyor olacağım.
- Boston'a uçacağım.

We vliegen boven de wolken.

Biz bulutların üstünde uçuyoruz.

Een struisvogel kan niet vliegen.

Bir devekuşu uçamaz.

Vogels vliegen in de lucht.

Kuşlar gökyüzünde uçarlar.

Waarom zijn hier zoveel vliegen?

Neden burada bu kadar çok sinek var?

Welke vogel kan niet vliegen?

Hangi kuş uçamaz?

Hoe hoog kunnen vogels vliegen?

Kuşlar ne kadar yükseğe kadar uçabilir?

Twee vliegen in een klap slaan.

Bir taşla iki kuş vurmak.

Er zijn ook vissen die vliegen.

Ayrıca uçan balıklar da var.

Ik ga naar de maan vliegen.

Ben aya uçacağım.

Ganzen vliegen in een V-vorm.

Kazlar V biçiminde uçarlar.

Als ik toch eens kon vliegen!

Keşke uçabilsem!

We vliegen morgen naar Los Angeles.

Yarın Los Angeles'a uçuyoruz.

Hij zag gisteravond een ufo vliegen.

Dün gece uçan bir UFO gördü.

Waarom kan een struisvogel niet vliegen?

Bir devekuşu neden uçamaz?

Gewoonlijk vliegen vleermuizen in het duister.

- Yarasalar genellikle karanlıkta uçar.
- Yarasalar genelde karanlıkta uçar.

Je wilt in de helikopter vliegen? Oké.

Helikopterle mi uçmak istiyorsunuz? Tamam!

De vogels vliegen hoog in de lucht.

Kuşlar gökyüzünde yüksek uçarlar.

Ik wil graag naar de maan vliegen.

Aya uçmak istiyorum.

Wacht eens, kijk. Zie je al die vliegen?

Durun. Baksanıza. Üstündeki sinekleri görüyor musunuz?

We willen dit ding veilig lanceren en vliegen.

Bu şeyi güvenli şekilde uçurup öyle inmek istiyoruz.

Ik zag een vogel door de lucht vliegen.

Bir kuşun gökyüzünde uçuşunu gördüm.

Ik vind het leuk om vliegen te vangen.

Sinek yakalamayı severim.

Zijn stijve kern helpt hem ver te vliegen,

Sert çekirdeği uzak mesafeden uçmasına yardımcı olur,

Zo sla ik twee vliegen in één klap.

- Bu yolla bir taşla iki kuş öldürürüm.
- Bu yolla bir taşla iki kuş vururum.

Ik zag een zwerm vogels vliegen in de lucht.

Havada uçan bir kuş sürüsü gördüm.

Ik vraag me af wat u vindt van vliegen?

Uçuşlar hakkında ne düşündüğünüzü merak ediyorum.

Men vangt meer vliegen met honing dan met azijn.

- Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.
- Balla sirkeyle yakaladığından daha çok sinek yakalarsın.

Struisvogels vliegen niet omdat ze zeer korte vleugels hebben.

Devekuşları çok kısa kanatları olduğu için uçamazlar.

...en te hopen dat de insecten richting het licht vliegen...

böceklerin ışığa gelmesini ummak olduğunu düşünüyorsunuz demek?

Over iets meer dan zeven weken kunnen al deze kuikens vliegen.

Bu yavrular, yedi haftadan biraz uzun bir süre sonra uçabilecek.

Als ik een vogel was, zou ik naar jou toe vliegen.

- Bir kuş olsam, sana uçarım.
- Eğer ben bir kuş olsaydım sana uçardım.

Als je in een vliegtuig wilt vliegen en skydiven, klik dan rechts.

Bir uçakta uçup paraşütle atlamak istiyorsanız "Sağ"a tıklayın.

Als je in de helikopter wilt vliegen en abseilen, klik dan links.

Helikopterle uçup halatla inmek için "Sol"a tıklayın.

Als je in een vliegtuig wilt vliegen en skydiven, tik dan rechts.

Bir uçakta uçup paraşütle atlamak istiyorsanız "Sağ"a basın.

Als je in de helikopter wilt vliegen en abseilen, tik dan links.

Bir helikopterle uçup halatla aşağı inmek için "Sol"a basın.

...en doe hem in een doorzichtige fles. Alle insecten vliegen naar het licht.

ve onu bu şeffaf şişenin içine koyabilirim. Tüm böcekler ışığa doğru uçacaktır.

Je kan meer vliegen vangen met honing dan dat je met azijn doet.

Balla sirkeyle yakaladığından daha çok sinek yakalarsın.

Laten we dat wrak vinden. We vliegen richting het westen over zeer ruig terrein.

Hadi gidip enkazı bulalım. Batıya, dünyanın en zorlu arazilerinden birinin üzerinden uçuyoruz.

Als je in de helikopter wilt vliegen en abseilen, druk dan links en oké.

Helikopterle uçmak ve halatla iniş yapmak istiyorsanız "Sola" ve "Tamam" tuşuna basın.

Als je in de helikopter wilt vliegen en abseilen... ...druk dan links en oké.

Helikopterle uçup halatla aşağı inmek isterseniz "Sola" ve "Tamam" tuşuna basın.

En op dat moment komt er een pijl uit het niets vliegen en raakt hem.

Ve o anda bir yerden bir ok uçarak gelir ve ona çarpar.

Ballen met kuiltjes vliegen verder omdat lucht die in contact komt met een oneffen oppervlak,

Çukurlu toplar uzaklaşır çünkü hava düzensiz bir yüzeye temas eder.

...dat ze één feromoonmolecuul uit miljoenen kunnen ontwaren. Zigzaggend vliegen helpt hem de locatie te vinden.

milyonlarcasının arasından tek bir feromon molekülünü tespit edebiliyor. Zikzak çizerek dişinin yerini daha iyi belirliyor.

De duif en de struisvogel zijn beide vogels; de een kan vliegen en de ander niet.

Güvercin ve deve kuşu her ikisi de kuştur; biri uçabilir ve diğeri uçamaz.

- Ze vliegen elkaar altijd naar de keel.
- Ze zitten elkaar altijd in de haren.
- Ze maken altijd ruzie.

Onlar her zaman birbirlerinin boğazına sarılırlar.

Als de bal te ver kan slaan, kan hij over obstakels heen vliegen die ontworpen zijn om het spel moeilijk te maken.

Topa çok fazla vurmak, golfçülerin oyunu zorlaştırmak için tasarlanmış engellerin üzerinden topu uçurabileceği anlamına gelir.