Examples of using "Geweten" in a sentence and their turkish translations:
O, vicdan azabı hissetti.
Benim bir vicdan azabım vardı.
En yumuşak yastık temiz bir vicdandır.
Onu biliyordum.
Bu günün geleceğini her zaman biliyordum.
Vicdanımız dışında her şeyden kaçabiliriz.
Gerçeği bilseydim, sana söylerdim.
grubun çeşitli olduğunu anlayacaksın.
Hasta olduğunu bilseydim seni hastanede ziyaret ederdim.
Tom, Mary'nin mutsuz olduğunu hiç bilmiyordu.
- Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.
- Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve kardeşlik ruhu içinde birbirlerine karşı hareket etmelidirler.