Translation of "Beslissingen" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Beslissingen" in a sentence and their turkish translations:

Goede beslissingen vandaag.

Bugün iyi kararlar verdin.

We moeten beslissingen treffen.

Verilecek kararlarımız var.

Je hebt goede beslissingen genomen...

Zekice seçimler yaptınız

De administratie neemt belangrijke beslissingen.

Yönetim önemli kararlar alır.

...als je geen slimme beslissingen neemt.

ne kadar tehlikeli olabileceğini hatırlatıyor.

Ik kan geen beslissingen alleen nemen.

Ben kendi başıma karar veremem.

Tom kan moeilijk tot beslissingen komen.

Tom kararlar vermede zorluk çekiyor.

Je moet goede beslissingen nemen en vastberaden zijn.

Akıllıca kararlar vermek ve kararlı olmak gerekir.

...maar je beslissingen hebben me in leven gehouden,

ama akıllı seçimleriniz beni hayatta tuttu

We zullen misschien nooit dezelfde beslissingen nemen als zij,

Onların verdiği kararları asla vermeyebiliriz

Neem slimme beslissingen en we komen hier samen uit.

Akıllıca kararlar verin ve buradan birlikte çıkalım.

Ze misten zelfcontrole voor het nemen van logische beslissingen,

Mantıklı karar vermek için gerekli öz denetimden mahrumdular,

Je slimme beslissingen hebben me geholpen de meedogenloze woestijn overleven,

Şimdiye kadar zekice seçimleriniz bu acımasız çölde hayatta kalmamı sağladı

Je hebt het vandaag goed gedaan. Goede beslissingen genomen onder druk.

Ama bugün çok iyiydiniz. Yoğun baskı altında bile çok iyi kararlar verdiniz.

En hoe weinig gegevens er werden gebruikt voor zulke belangrijke beslissingen.

bulunduğunu fark ettiğimde, ilgiden takıntıya dönüştü.

We nemen beslissingen op basis van de informatie die we vertrouwen, niet?

Güvendiğimiz bilgilere dayanarak kararlar veririz, değil mi?

Ney's moed die dag was ontzagwekkend, maar zijn beslissingen hielpen de Franse

. Ney'in o günki cesareti hayranlık uyandırdı, ancak kararları Fransızların

Geen beslissingen hoeft te nemen om een gezond maal op tafel te krijgen.

masaya sağlıklı bir yemek getirilmesi için karar vermenize gerek olmasın.

Je hebt slimme beslissingen genomen... ...en we hebben 'n beest gevonden dat we zochten.

Bugün akıllıca seçimler yaptınız ve aradığımız yaratıkların birini bulduk,

Je hebt goede beslissingen genomen... ...en me twee dieren helpen vinden die we zochten.

Zekice seçimler yaptınız ve aradığımız iki yaratığı bulmamda bana yardımcı oldunuz.

Hoe ze zo snel kan denken en die beslissingen kan nemen... Het is ongelooflijk.

Bu kadar çabuk düşünebilmesi ve böyle ölüm kalım kararlarını alabilmesi gerçekten olağanüstü.

Je hebt goede beslissingen genomen... ...en me alle drie de dieren helpen vinden die we zochten.

Zekice seçimler yaptınız ve aradığımız üç yaratığı da bulmamızı sağladınız.

Je was een goede partner. Je beslissingen hebben ons veilig gehouden en het tegengif helpen vinden.

Bu yolculuk boyunca harika bir ortak oldunuz ve kararlarınız güvende kalıp panzehri bulmamıza yardımcı oldu.