Translation of "Nemen" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Nemen" in a sentence and their turkish translations:

Wij nemen ontslag.

Biz istifa ediyoruz.

We nemen dat.

Bunu alacağız.

We nemen risico's.

Biz kendimizi tehlikeye atarız.

- Geen foto's nemen alsjeblieft.
- Hier geen foto's nemen alstublieft.

Lütfen burada resim çekmeyin.

- Je zou ontslag moeten nemen.
- U zou ontslag moeten nemen.
- Jullie zouden ontslag moeten nemen.

İstifa etmelisin.

- U moet bus 5 nemen.
- Jullie moeten bus 5 nemen.

5 numaralı otobüse binmen gerek.

- Laten we een kijkje nemen.
- Laat ons een kijkje nemen.

Bir göz atalım.

...nemen rijke voedingsstoffen mee...

dipteki zengin besinleri kaldırarak burayı dünyanın

Nemen we een taxi?

Bir taksiye binelim mi?

Wat ga je nemen?

Ne alacaksınız?

Ik kan Tom nemen.

Tom'u götürebilirim.

Om mee te nemen?

Gitmek için mi?

Waarom nemen we überhaupt foto's?

Neden fotoğraf çekiyoruz ki?

Je moet een beslissing nemen.

Bir karar vermelisiniz!

En tegelijk roekeloze risico's nemen?

aynı zamanda böylesi dikkatsiz bir şekilde risk alabilirler?

Sommige nemen een directere route.

Kimisiyse daha direkt bir rota tercih ediyor.

Gedane zaken nemen geen keer.

Son pişmanlık fayda etmez.

Welke buslijn moet ik nemen?

Kaç numaralı otobüse bineceğim?

Zal ik de bus nemen?

Otobüse binmeli miyim?

Laten we een taxi nemen.

- Bir taksiye binelim.
- Taksiye binelim.

Ik wil geen risico nemen.

Riskleri almak istemiyorum.

We moeten dat ernstig nemen.

Bizim bunu çok ciddiye almamız gerekiyor.

Laten we er één nemen.

Birini alalım.

Jullie moeten bus 5 nemen.

5 numaralı otobüse binmelisiniz.

We moeten een beslissing nemen.

Bir karar almak zorundayız.

Laten we een trein nemen.

Bir trene binelim.

Ze besliste ontslag te nemen.

- İşinden istifa etmeye karar verdi.
- İşinden ayrılmaya karar verdi.
- O istifa etmeye karar verdi.
- O işini bırakmaya karar verdi.

Ik ga een bad nemen.

Banyo yapacağım.

Ik zal een taxi nemen.

Taksi ile gideceğim.

Ik ga het risico nemen.

Şansımı deneyeceğim.

Ik zal deze paraplu nemen.

Bu şemsiyeyi alacağım.

Laten we de bus nemen.

Otobüse binelim.

Je kunt vandaag vrij nemen.

Bugün izin alabilirsin.

Welke trein gaat ge nemen?

Hangi trene bineceksin?

Ik moet een advocaat nemen.

Kendime bir avukat edinmem gerekiyor.

Ik moet mijn medicijnen nemen.

- İlacımı almam lazım.
- İlacımı içmem gerekiyor.

Afscheid nemen is nooit gemakkelijk.

Vedalar her zaman zordur.

- Mijn baas was gedwongen ontslag te nemen.
- Mijn baas werd gedwongen ontslag te nemen.

Benim patron istifa etmesi için zorlandı.

Want door alle tijd te nemen

çünkü acele etmemek

Of ik kan wat larven nemen...

Ya da bu larvalardan biraz alıp

We moeten snel een beslissing nemen.

Pekâlâ, hızlıca bir karar vermeliyiz.

Of nemen zelfs de wapens op.

Hatta bazen silahlanıyorlar bile.

Laten we een kortere weg nemen!

Kestirmeden gidelim.

Weet je welke route te nemen?

Hangi yoldan gideceğini biliyor musun?

Laten wij tien minuten pauze nemen.

10 dakikalık bir mola alalım.

Ze weigerde het geld te nemen.

O, parayı almayı reddetti.

Mijn moeder liet me medicijnen nemen.

Annem bana biraz ilaç içirtti.

Hij is gedwongen ontslag te nemen.

O, istifa etmek zorunda kaldı.

Kun je het mij kwalijk nemen?

Beni suçlayabilir misin?

Ik kan geen beslissingen alleen nemen.

Ben kendi başıma karar veremem.

Niemand zal het u kwalijk nemen.

Seni hiç kimse suçlamayacak.

We zouden beter een kijkje nemen.

Bir baksak iyi olur.

Kan je hen dat kwalijk nemen?

Onları suçlayabiliyor musun?

Onze werknemers nemen geen fooien aan.

Çalışanlarımız bahşiş kabul etmezler.

Wij nemen alle soorten betalen aan.

Her türlü ödemeyi kabul ediyoruz.

Laten we een korte pauze nemen.

Kısa bir ara verelim.

Ze dwongen mij medicijnen te nemen.

İlaç almak zorunda kaldım.

Ik moet een andere advocaat nemen.

- Başka bir avukat almam gerekiyor.
- Başka bir avukat almalıyım.

Ik zou liever de bus nemen.

Otobüse binmeyi tercih ederim.

Je zou eens zwemles moeten nemen.

Yüzme dersleri almalısın.

Waarom nemen we geen korte pauze?

Neden kısa bir ara vermiyoruz?

- We nemen het.
- We accepteren het.

Bunu alacağız.

Kan ik hier een taxi nemen?

Buraya yakın bir yerde taksiye binebilir miyim?

Ik zou deze bruine das nemen.

Bu kahverengi kravatı alacaktım.

Je moest tenminste een douche nemen.

En azından duş almalıydın.

Ik ga geen enkel risico nemen.

Kendimi riske atmıyorum.

Vergeet niet je pillen te nemen!

Haplarını almayı unutma!

Ik ga wat frisse lucht nemen.

Biraz temiz hava alacağım.

Je kan nemen, welke je wilt.

Hangisini istersen alabilirsin.

- Laten we met de trein gaan.
- Laten we de trein nemen.
- Laten we een trein nemen.

Trenle gidelim.

- Ik wil je vanavond mee uit eten nemen.
- Ik wil u vanavond mee uit eten nemen.

Bu gece seni yemeğe çıkarmak istiyorum.

Ik kon wraak nemen op de taal.

Bu dilden intikamımı aldım.

We moeten een beslissing nemen, en snel.

Pekâlâ, bir karar vermeliyiz ve bunu hemen yapmalıyız.

Je moet opschieten en een beslissing nemen.

Hemen bir karar verseniz iyi edersiniz.

Meer risico's nemen dan kinderen of volwassenen,

daha çok risk alma eğilimde oldukları artık bir sır değil

Begon ik afstand te nemen van gevoelens

ne hissetmem gerektiğiyle ilgili

Naar Spanje om de leiding te nemen.

üstlenmesi için İspanya'ya geri gönderdi .

Ik aarzelde welke weg ik zou nemen.

Hangi yoldan gideceğim hakkında tereddüt ettim.

Mag ik 's ochtends een douche nemen?

Ben sabahleyin duş alabilir miyim?

Het is te nemen of te laten.

Onu al, ya da bırak.

We moeten de regels in acht nemen.

Yönetmeliklere uymalıyız.

Vergeet je collegekaart niet mee te nemen.

Öğrenci kimliğini getirmeyi unutma.

Waar kan ik bus nummer 7 nemen?

7 numaralı otobüse nerede binebilirim?

Vraag Tom zijn gitaar mee te nemen.

- Tom'dan gitarını getirmesini iste.
- Tom'dan gitarını getirmesini rica et.

- Wij nemen kredietkaarten aan.
- Wij aanvaarden kredietkaarten.

Biz kredi kartı kabul ediyoruz.

- Tom zal ontslag nemen.
- Tom zal stoppen.

Tom bırakacak.

Mag ik een foto van je nemen?

Bir fotoğrafını çekebilir miyim?

En waarom wij het serieus moeten nemen.

Ve neden bu kadar ciddiye almamız gerektiği için.

Kan je een foto van ons nemen?

Resmimizi çekebilir misin?