Examples of using "Achtergrond" in a sentence and their turkish translations:
arkadaki o muhteşem görüntü
arka plana geçmek olacak.
Onun işte bir alt yapısı var.
O her zaman arka plandadır.
Tom'un geçmişini daha iyi araştırmalıydın.
Burada arkada oturuyorum
ve arkadaki mavinin hoş katmanlarına dönelim.
Bu hissiyat arka planda sürekli varlığını devam ettirebilir
O, hep akademik geçmişiyle övünür.
O utangaç ve her zaman arka planda kalır.
benim geçmişimi biraz bilmelisiniz.
Resmin arka planındaki o adam kimdir?
Resmin arka planında bir kale var.
Arka planda duyabildiğim o ses ne?
Arka planda deniz manzaralı bir resmimizi çektirelim.
Senin geçmiş deneyimini bilmeyen biri senin bir yerli konuşmacı gibi konuştuğunu söylerse, bu senin bir yerli konuşmacı olmadığını onlara fark ettiren konuşman hakkında muhtemelen bir şey fark ettiği anlamına gelir.Yani, senin gerçekten yerli konuşmacı gibi konuşmadığını.