Examples of using "20" in a sentence and their turkish translations:
10, 20, 30 -
Jenerasyonlar 20 yıl gibi bir süreye yayılıyorlar.
dedirtecek 20 davranış
Yirmi yıldan uzun bir süre sonra,
20 milyon kuyruklu yarasa.
1 hafta 10 gün 20 günü bulabiliyor
Bu yüzden 20 Temmuz 1969 yılında
ancak sadece yirmi milyon öğrenci kayıtlı.
mesafeyi 20 yılda kat ediyor artık
ve yirmi yıla varan cezalar aldılar
bir satın alıma gönüllü oldum.
Dünya genelinde 20 ülkede bu önemli güvenlik açığını
yeryüzündeki memelilerin %20'sini yarasalar oluşturuyor
inşaatı 20 yılda bitiyor
yan 20-25 kişi civarında bilemedin 30 kişi
Her gün Tatoeba'da 20 tane cümle yazmaya karar verdim.
20 dakika sonra sabrım tükendi ve duş almaya gittim.
2013'te sadece 20 adet Taobao köyü varken
Şimdi muhtaç durumda 20.000 aile kaldı, yani oran %0,5.
çünkü sinyalin Mars'a ulaşması 20 dakika sürebilir.
Hani 20 dakika boyunca saymakla bitmeyecek olan yoklar varya
Oy yirmi sekiz lehte ve yirmi aleyhteydi.
Her biri birkaç saat içerisinde 20 kilo bal kabağı yiyebilir.
sizinle paylaşmaktan gurur duyuyorum.
şöyle ki; örneğin tsunami de dalga boyu 20 metreyken
Ta ki yaklaşık 20 yıl önce Kalahari'nin merkezine gidene kadar.
Neden doğum kontrolü için çiftlerin yüzde 20'si kondoma
Burası, Dünya'nın en kalabalık yerlerinden biri. Nüfusu, 20 milyon.
Bu da her gece 20.000'den fazla kalori almak demek.
fakat bizim bildiğimiz dev dalgada, dalga boyu 20 metre ise
Ben burada size 20 dakika boyunca bu yokları anlatabilirim
Tomografi sonucuma göre 20'nin üzerinde kötü huylu tümör,
çevre sistemindeki su tesisatı sorunları ve uzay aracını dolduran
Ancak Covid-19 pozitif çıkanların %20 ila %30'unun hastaneye yatması gerekir.
ancak Soult 20.000 adamla kuzeye yürüdü ve Badajoz'u ele geçirdi… ancak Barrosa yakınlarında bir düşman inişinin
işte bunların hepsi olabilir. Bu taşları her 4 dakika bir yerleştirirsek işte inşaatı 20 yıl sürüyor