Translation of "طالب" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "طالب" in a sentence and their turkish translations:

توم طالب.

Tom bir öğrencidir.

أنا طالب

- Ben bir öğrenciyim.
- Ben öğrenciyim.

أنا طالب.

- Ben bir öğrenciyim.
- Ben öğrenciyim.

إنّه طالب.

O bir öğrencidir.

- هل انت طالب مستجد؟
- هل انت طالب جديد؟

Yeni bir öğrenci misin?

- أنا طالب.
- أنا طالبة.
- أنا تلميذ.
- أنا طالب

- Ben bir öğrenciyim.
- Ben öğrenciyim.

أنا طالب جديد

Ben yeni bir öğrenciyim.

أنت مجرد طالب.

- Sen öğrenciden başka bir şey değilsin.
- Alt tarafı bir öğrencisin.

أيّ طالب خرج؟

Hangi öğrenci dışarı çıktı?

أنا طالب مجتهد قليلًا

Birazcık inek biriyim

"أأنت طالب ياباني؟" "نعم."

"Sen bir Japon öğrenci misin?" "Evet öyleyim."

أمدرّس أنت أم طالب؟

- Öğretmen misin yoksa öğrenci misin?
- Sen bir öğrenci misin yoksa bir öğretmen misin?

بقيادة طالب الدكتوراه مايكا أديلسون

yönetilen, gerçekleştirdiğimiz araştırmadan bir görüntü

مدينة نابرفيل بها 19,000 طالب،

Naperville'de 19.000 öğrenci vardı.

الآن أنا طالب علم الاجتماع.

Şimdi de sosyoloji öğrencisiyim.

تم تسجيل 100 طالب أسود،

yüz siyahi öğrenci kabul edilecek,

وفقط 20 مليون طالب مسجلين.

ancak sadece yirmi milyon öğrenci kayıtlı.

هل أنت طالب في الثانوية؟

Lise son sınıf öğrencisi misin?

أنا طالب في هذه المدرسة.

Ben bu okulun bir öğrencisiyim.

قلت: "أنا طالب جامعي، ستجعلني

Dedim ki ''Ben üniversite öğrecisiyim, beni bilinçli

كرم أحسن طالب في المدرسة.

Karam, bütün okuldaki en iyi öğrencidir.

طالب الملك سيجيسموند المستاء بمجلس حرب.

Hayal kırıklığına uğrayan Kral Sigismund, askeri konsey talep etti.

- أنت طالب جيد.
- أنت نِعْمَ الطالب.

Sen iyi bir öğrencisin.

أي طالب بإمكانه حل هذه المسألة.

Herhangi bir öğrenci bu problemi çözebilir.

- هي طالبة.
- إنّه طالب.
- هي طالبة

- O bir öğrenci.
- O, bir öğrencidir.
- O, öğrencidir.

على حد علمي، هو طالب ممتاز.

Bildiğim kadarıyla, o mükemmel bir öğrenci.

فقد طالب بخوض مبارزة مع المارشال سولت ،

yenmişti : onun gözünde onu İmparator'un önünde aptal gibi

أي طالب يمكنه الرد على هذا السؤال.

Herhangi bir öğrenci o soruyu cevaplayabilir.

شارك في هذه التدريبات 72 ألف طالب.

yetmiş iki bin öğrenci bu eğitimlere katıldı.

من عشرين طالب, واحد فقط قرأ الكتاب.

Yirmi öğrenciden sadece biri kitabı okudu.

هناك على الأقل ثلاثون طالب في صفنا.

Sınıfımızda en az otuz öğrenci var.

مؤخراً أعطيت طالب جامعي بالثامنة عشر، حق الكلام.

Yakın zamanda 18 yaşında bir üniversite öğrencisine ödev verdim.

هناك ما يقارب 2000 طالب في مدرستي الثانوية.

Lisemde yaklaşık 2000 tane öğrenci var.

- هل أنت طالب؟
- هل أنت تلميذ؟
- هل أنت تلميذة؟

- Sen bir öğrenci misin?
- Siz bir öğrenci misiniz?
- Öğrenci misin?

كان حلمي وأنا طالب بالثانوية أن أصبح موظفًا بنكيًا.

Lisede öğrenciyken hayalim bankacı olmaktı.

هذه المسألة سهلة لدرجة أن أيّ طالب يمكنه حلّها.

Bu herhangi bir öğrencinin çözebileceği böylesine kolay bir problem.

كيت ذكية أكثر من أي طالب آخر في فصلنا.

Kate bizim sınıfta herhangi bir diğer öğrenciden daha akıllı.

لأنه من بين 1200 طالب، فقط 52 من بيننا كانوا من السود.

çünkü 1.200 öğrenci arasında biz sadece 52 kişiydik.