Examples of using "فهذا" in a sentence and their turkish translations:
Bu herkesin başına geliyor, değil mi?
gerçekten sihirli güçlerim olsaydı tüm gün bunu yapardım.
bu sadece yanlış değil.
Bunu yapmak için buraya kondum.
Halkım için bu sosyal yapı dayatmadan geliyor.
onu konuşmamızı engelliyor
Görünüşe göre ayrıcalığımı yanımda getirmedim.
Daniel Kraft: Tekrarlıyorum, bu bir prototip.
ikramiye alma şansınız artar.
Bu durumda burayı vücut ısımla çabucak ısıtabilirim.
Büyük pençeleri varsa, silahları odur.
Bu, akıllıca kararlar vermezseniz çöl sıcağının
tutkularımın peşinden gidersem bu başarılı olacağımı garantilemez
saldırıya ve ileri atılmaya hazır oldukları anlamına gelir.
Amerikalı bir siyah olarak, bu kafamda çınladı durdu.
eğer akşam ezanından sonra dışarı çıkmaya izin aldıysan bunu anlamı şudur
insanlardaki gerçek iyiliği ortaya çıkarmanın anahtarıdır
Fakat yine de bu fiziğe ilişkin kültürel algımızda yer almamakta
intiharı konuşmak bu fikri insanın kafasına yerleştirir.
- Ruhun geldiğini ve kaldığını gördüğün adam Kutsal Ruhla vaftiz edecek olandır.
- Ruhun kimin üzerine inip durduğunu görürsen, Kutsal Ruh'la vaftiz eden odur.
İOS, Android ve Windows hiç fark etmiyor her yerde çalışıyor bu program
Bölgede ayılar varsa iki kat dikkatli olmanız gerekir!
Sarmal hâline gelip kafalarını öyle geriye çekmeleri, saldırıya ve ileri atılmaya hazır oldukları anlamına gelir.
Eğer tüm büyüme bu yöndeyse güney bu tarafta demektir.