Translation of "بالنسبة" in Turkish

0.021 sec.

Examples of using "بالنسبة" in a sentence and their turkish translations:

لكن بالنسبة لآخرين

Ancak başka biri için

‫السمك بالنسبة للناجين‬

Hayatta kalmak isteyen kişinin

بالنسبة للعالم الخارجي،

Dış dünyaya karşı

خاصةً بالنسبة إلي.

özellikle benim için.

الآن، بالنسبة لجدتي،

Şimdi, anneanneme gelecek olursak

لأنه بالنسبة لي،

Çünkü bana göre

بالنسبة للبعض ، الخرافة

Kimilerine göre batıl inanç

- بالنسبة لي إن ذلك شيء مهم.
- إن ذلك مهم بالنسبة لي.
- بالنسبة لي، إنه مهم.

- Benim için önemlidir.
- Bu benim için önemli.

مخفيّون بالنسبة لنا جميعاً

çok sayıda genç insanın

الآن، بالنسبة للسؤال الأخير.

Son soruya gelelim.

‫هذه المهمة بالنسبة إليك...‬

Bu görev, sizin için...

هذا رائع بالنسبة لي.

Bence bu muhteşem bir şey.

وما تعنيه بالنسبة لكم.

paylaşmak istiyorum.

شراؤه غال بالنسبة لي.

O, benim alamayacağım kadar çok pahalıdır.

تبدو صحيحة بالنسبة لي.

Bana doğru gibi geliyor.

وهم تائهون بالنسبة لنا جميعاً،

ama acı çeken, tek başına acı çeken

إنهم مختلفان بالنسبة لنا جميعاً.

Bu bölgeler herkes için farklı.

المراعاة جدا صعبة بالنسبة للرجال.

Saygı göstermek erkekler için zordur.

‫بالنسبة للناجي،‬ ‫هذه أنباء رائعة!‬

Hayatta kalmak isteyen için bu harika bir haber!

أما بالنسبة إلى الفقراء للغاية

Sonra yoksul kısma iniyoruz

أما بالنسبة إلى مجموعتنا هنا،

Üst gruba geldiğimde

لم يكن صحيحًا بالنسبة إلّي.

bana doğru gelmedi.

كانت لطيفة جدا بالنسبة لنا

çok güzeldi bizim için

هل لديهم الحمار بالنسبة لنا؟

gıcıkları mı var bize?

بالنسبة لبعض الناس ، هذا جدي.

Kimilerine göre de ya bu benim dedem ya

بالنسبة لي، هذا هو النجاح.

Bu benim için bir başarıdır.

بالنسبة لي، هذا مثير للدهشة،

Bu benim için çok güzel bir şey

هذا أمر جديد بالنسبة لي.

O, benim için haberdir.

التمرين مهم بالنسبة إلى الكلب.

Egzersiz, bir köpek için hayatidir.

الرياضيات مادة صعبة بالنسبة لي.

Matematik benim için zordur.

أنت -بالنسبة لي- كل شيء.

Sen benim her şeyimsin.

هذا خبر جديد بالنسبة لي.

Bu haber benim için yeni.

الأول أنه أمر غريب بالنسبة لي

İlk neden, bir arkadaşı erkek arkadaşının evinden almak

بالنسبة لعائلتك، شرفهم أكثر أهميةً منكِ

Ailen kendi şerefini senden daha fazla önemsiyor.

هل هذا يبدو منطقياً بالنسبة لكم ؟

Bu durum sizin için bir anlam ifade ediyor mu?

ليست جديدة، ليست جديدة بالنسبة لنا.

bunu başaramayız.

الأهمية الثالثة بالنسبة للأطفال هي الوقت.

Çocuk olmanın üçüncü avantajı ise zaman avantajıdır.

ذلك بالنسبة لي مثل الأبيض والأسود.

Bence bu konu siyah ya da beyaz.

‫وهذا بالنسبة للناجي،‬ ‫مصدر غذاء ممتاز.‬

Bu, hayatta kalmak isteyenler için harika bir yiyecek kaynağı.

أدركت تمامًا الأولوية الوحيدة بالنسبة إلي

eğer Sierra Leone Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanı olarak seçilseydim,

بالنسبة إلى جلسة عشاء بين الأمهات،

Ya da annelerin buluştuğu bir yemekte

بالنسبة لي كان ذلك خبرا جيدا.

Benim için bu iyi haber.

ويتساءلن: ماذا يمثّل الجنس بالنسبة لي؟

Soruyorlar: Cinsellik benim için nedir?

وكانت تلك صدمة شديدة بالنسبة إليها.

Bu onun için dehşet verici bir travmaymış.

وربما الأهم من ذلك بالنسبة لعلاقتنا،

Ve belki de ilişkimiz bakımından en önemlisi

لم يكن الانسحاب خيارًا بالنسبة لأولاف.

Geri çekilme, Olaf için bir seçenek değildi.

من سيتحمل المسؤولية بالنسبة لهذا الأمر؟

Bunun sorumluluğunu kim üstleniyor?

هذا لا يُعدّ شيئاً بالنسبة لي.

Bu benim için hiçbir şey.

الأحد ليس يوم عمل بالنسبة لي.

Pazar benim için bir iş günü değil.

بالنسبة لشعبي، فهذا بناء اجتماعي مفروض عليهم.

Halkım için bu sosyal yapı dayatmadan geliyor.

لذلك ليس هناك معنى بالنسبة لي كهديتها.

yani benim için hiçbir anlamı yok onun hediye olarak.

في عالم بدا أكبر بكثير بالنسبة لي.

ifade edemememi hatırladım.

قرعت هذه القضية أجراس الإنذار بالنسبة لي،

Bu durumda benim için alarm çanları çaldı,

بالنسبة إليّ... وسأقول أمراً قد يبدو قاسياً،

Bana göre... Söylediklerim zalimce gelebilir

بالنسبة لي، تعيين محامين للدفاع عن المتهمين

Bence sanıklara yazma ödevi vermek

أعتقد أن هذا العار كاف بالنسبة لنا

galiba bu ayıp da bize yeter

ولكن تذكر ، حتى بالنسبة للمبيدات الحشرية للطبيعة

ama unutmayın böcek ilacı da olsa doğa için

لا يبدو هذا ذا معنىً بالنسبة لي.

Bana bir şey ifade etmiyor.

بالنسبة لي فانه ليس أخاً ولا صاحبا.

O ne kardeşim ne de arkadaşım.

الاثنين -بالنسبة لي- هو أكثر الأيام انشغالًا.

Pazartesi benim en yoğun günümdür.

تحول الحلم الأمريكي بالنسبة للكثيرين الى كابوس.

Birçokları için Amerikan rüyası bir kâbus oldu.

أفترض أن البصقة كانت بالنسبة لي نقطة ضعف.

Sanıyorum benim kriptonitim tükürüktü.

هذا هو المكان الذي يتصدر القائمة بالنسبة لي.

İşte benim listemin başında olan bir yer.

وفي الختام، وهذا أمر مثير بالنسبة لي شخصيا،

Ayrıca kişisel olarak, kapalı alan yapay çiftliklerinin

لا أعلم، بالنسبة لي فإن الوضع مقلق للغاية.

Bilemiyorum, bence oldukça rahatsız edici bir durum.

حسنًا، فما نحتاج إليه واضح جدًا بالنسبة لي.

Yapmamız gereken benim için oldukça açık.

كعامل خطر رئيسي قابل للتعديل بالنسبة لأمراض القلب،

kalp hastalığı için düzeltilebilir, önemli bir risk faktörü olarak listelemiyor,

بالنسبة إلى بناتي، ليبسي وجريتا، كان الأسبوع الماضي.

Kızlarım Lipsi ve Greta için bu durum geçen hafta geçerliydi.

أفضل جزء بالنسبة لي في تشوباني هو الآتي:

Chobani’nin en önemli yanı benim için şu oldu:

إنها أيضا أساسية بالنسبة للطريقة التي أتواصل بها.

iletişimimde de esas.

لكن بالنسبة لي، فهي تمثل نوعاً من الإلهام.

ancak benim için bir nevi ilham kaynağı.

‫بالنسبة إلى أسرة جديدة،‬ ‫يمثل الليل تحديًا مختلفًا.‬

Yeni bir aile içinse gece farklı bir engel teşkil ediyor.

المشكلة بالنسبة للقمر هي: ما هي المواد المحلية؟

Ay'daki problem şu, yerel malzeme ne?

بالنسبة لي، هذه هي القوة الحقيقية لهذه التكنولوجيا.

Bence bu teknolojinin gerçek gücü işte bu.

بالنسبة لأولئك الذين لا يعرفون ، دعوني أخبركم بجولة

bilmeyenler için şöyle anlatayım bir yuvarlak olur

لكن الأم والأخت لها قيمة كبيرة بالنسبة لنا

Fakat bizde anne ve kız kardeş çok değerli

علاوة على ذلك ، الموت ليس مشكلة بالنسبة لهم

üstelik ölmek onlar için problem değildir

حسنًا ، هذا هو حس الفكاهة السيئ بالنسبة لك!

Bu senin için kötü bir mizah anlayışı!

أتساءل فقط إن كان الأمر مشابهًا بالنسبة للآخرين.

Sadece bunun başka biri için aynı olup olmadığını merak edebilirim.

بالنسبة لأكثرهم، هذه تجربة نادرة إلى حد ما.

Çoğunluğa göre bu oldukça nadir bir deneyimdir.

بالنسبة إلى الواقع السياسي، قد لا يكون هذا مستغربًا

Bu, politik gerçekçiler için çok şaşırtıcı bir durum olmasa da

بالنسبة لهؤلاء الذين يعتمدون على جهاز التهوية لكي يتنفسوا،

Nefes almak için ventilatörlere ihtiyacı olanlar için

و يمكنكم أيضاً ان تعتبروه مرمى البصر بالنسبة له.

Bunu ilgi merkezi olarak düşünebilirsiniz.

‫قبل أن يتم إطلاقه في الغابة.‬ ‫بالنسبة لـ"جوبي"...‬

ve ormana bırakılıyor. Gubbi'ye gelince...

بالنسبة للكثير من الناس، تعتبر بيانات رصد الأرض معقدة.

Birçok kişi için, yeryüzü gözlem verileri karmaşıktır.

ولكن ليس أي خطوات، بل الخطوات الصحيحة بالنسبة لنا.

Herhangi bir adım değil, doğru adımı atmamızı sağlıyor.

هو أنها كانت وسيلة بالنسبة إلينا لتكريم موروث والديَّ.

en önemli sebebi, ebeveynlerimin mirasını onore etmekti.

تبدو هذه الفكرة الغريبة غريبة بعض الشيء بالنسبة لنا

bu uzaylı fikri biraz garip geliyor bizlere

لم يسمع به تقريبًا بالنسبة للقوات الفرنسية في إسبانيا.

- İspanya'daki Fransız birlikleri için neredeyse hiç duyulmamış bir şey .

ما الذي تعنيه كومولونجما أو قمة إيفرست بالنسبة لنا؟

Chomolungma veya "Everest Dağı" bizim için ne ifade ediyor?

اللي تحديتوه وكملتوه هون كان التحدي الاكبر بالنسبة لالنا

Burada meydan okuduğunuz ve tamamladığınız şey hepimiz

بمجرد ارتفاع منسوب المياه. كما سيكون الوضع مماثلاً بالنسبة

görülüyor . Durum Danimarka ve Belçika için de benzer olacak

- هذا يبدو لي مقرفا.
- هذا يبدو مقرفا بالنسبة لي.

O benim için iğrenç görünüyor.

اذا بالنسبة لك, تعلم الموسيقى يمكن أن يكون بسهولة للغاية,

Şimdiye dek, müzik öğrenmek çok kolay gelebilir,

قد تعتقد أن العمل عن بُعد هو حلم بالنسبة للانطوائيين:

Uzaktan çalışmanın içine kapanık insanların rüyası sanabilirsiniz.