Examples of using "استطعت" in a sentence and their turkish translations:
İçeri girmeyi başardım.
Sorunu çözebildiniz mi?
Keşke ona şunu söyleyebilseydim
- Yardımın sayesinde başarabildim.
- Yardımınız sayesinde bunu başarabildim.
Gelebildiğine memnun oldum.
ne kadar derinden izole edildiğimi ve hep öyle olduğumu
Son altı yıldır, kendimiz için güzellik hakkında düşünme şeklimizi
O zamanlar tek yaptığım şey onu düşünmekti.
eğer bir davayı değiştirebilecek dava özeti yazabilirsen,
Sorunu halledebildin mi?
Cevabın şiddet değil anlamak olduğunu görebiliyordum.
Yapabildiğim her şeyin, yüksekokul, hukuk fakültesi ve sağlık adalet işi dahil
Üç ay sonra muayene odaları arasında tek bastonla yürüyebiliyordum.
Hayvanın hırladığını görebiliyordum, o hırlama hâlâ kulaklarımda.