Translation of "التفكير" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "التفكير" in a sentence and their turkish translations:

ويستحق التفكير.

ve bu düşünmeye değer.

التفكير يؤلم.

Düşünmek acı veriyor.

الهدف من التفكير هو التوقف عن التفكير.

Düşünmenin amacı düşünmeyi durdurmaktır.

لتجاوز التفكير التلقائي،

ve farklı bir sonuç yaratmak için

لذلك بدأت في التفكير،

Böylece düşünmeye başladım:

حسنًا، نتيجًة لذلك التفكير،

Bu düşüncenin sonucunda

- لن يتحملوا التفكير فيه".

- düşünmeye tahammülü yok'.

أمعنوا التفكير في ذلك.

Bunu bir saniyeliğine düşünün.

- لا تقل شيئًا قبل التفكير فيه.
- لا تقولي شيئًا قبل التفكير فيه.

Düşünmeden hiçbir şey söyleme.

بدأت في التفكير فيما سيحدث

Ne olacağı konusunda düşünmeye başladım.

يجب علينا التفكير في ذلك

Bunun üzerine düşünmemiz lazım.

علي التفكير بما أريد قوله.

ona ne söylemek istediğimi düşünmek zorundayım.

والتي تقودهم إلى التفكير بالانتحار.

yanlış bir şeyler vardır.

ولكن للقيام بإعادة التفكير هذه،

Etraflıca düşünürsek,

فعليكم التفكير سريعًا، وربما تفزعون،

hızlı düşünmeniz gerek, panik yaparsınız;

ومنحى التفكير الوحيد الذي يشغلني

Benim sabit fikirli olduğum şey ise

التفكير بشغفك قد أتى الآن.

tutkularınızın öne çıkacağını düşündüğünüz yer.

لكن يمكننا التفكير خارج هذا الصندوق.

ama bu kutunun dışında düşünebiliriz.

رقم واحد: نبدأ ببعض التفكير الثمين،

İlk olarak; bazı değerli düşüncelerle başlıyoruz

وهذا التفكير هو بمثابة صورة لُغز.

ve bu düşünceler adeta bir yapbozun resmi gibi.

وبالتالي هناك حاجة حقيقية لإعادة التفكير.

Ve burada yeniden düşünmeye gerçekten ihtiyaç var.

أتذكّر التفكير بأنه كان غريباً جداً

Hatırlıyorum da

فإن لم نفعل، فإن حرية التفكير،

Aksi takdirde düşünce özgürlüğümüz,

مجرد التفكير بهذا يجعلك مريضاً، صحيح؟

Bunu düşünmek bile sizi hasta ediyor, değil mi?

هو غرس عادتي التفكير والتعلم فيهم،

düşünce ve öğrenme alışkanlıklarını aşılamak,

التفكير النقدي - كيف نمضي قدماً بالعلم -

eleştirel düşünmek -- bilimi böyle ilerletiriz --

نستطيع كلنا التفكير في أمثلة، صحيح؟

Hepimizin aklına bazı örnekler geliyor değil mi?

أريد أن أتوقف من التفكير عنها.

Onu aklımdan çıkarmak istiyorum.

ربما علينا إعادة التفكير بطريقة عمل ذلك

bunu nasıl yaptığımızı tekrar düşünmeyi isteyebileceğimizi söylüyorum.

وهل يمكننا التفكير حول كيفية تجاوبنا معهم؟

Buna nasıl tepki vereceğimizi düşünebilir miyiz?

‫نواصل التفكير بشكل ذكي.‬ ‫ونظل واسعي الحيلة‬

Zekice düşünmeye devam edeceğiz. Kaynaklarımızı kullanacağız.

لكني لست بحاجة إلى التفكير على المسرح.

Ama sahnedeyken düşünmem gerekmiyor.

فقط تذكروا ذلك عند التفكير بما نفعله.

Ne yaptığımızı düşünürken yalnızca bunu hatırlayın.

ولم يسعْني التفكير إلا في أمر واحد:

Şunu düşünmeden edemedim:

لم يعد بوسعنا الآن التفكير بهذه الطريقة.

Artık bu şekilde düşünemeyiz.

إذا أردنا إعادة التفكير في ما نقيسه،

neyi ölçtüğümüzü yeniden düşünelim,

معظمنا يفضل التفكير في الأشياء الأقرب فالأقرب،

çoğumuz yakınımızdaki şeyleri düşünmeyi tercih ederiz;

ها هو أفضل سبب أستطيع التفكير فيه:

aklıma gelen en iyi sebep:

كل هذا البحث و التفكير قادنا للنتيجة

Tüm bu araştırma ve fikirler bizi şu sonuca götürdü:

ربطت هذه الرموز الأشخاص من ذوي التفكير المماثل،

Bu semboller, benzer düşünen insanları birbirine bağladı

ولكن بمجرد أن توقفت عن التفكير في نفسي

Ama kendimden bana tanı konulmadan önceki halim olmayı

أرغب منكم أن تبدأوا في التفكير بجدية أكثر.

Kendinizi ciddiye almaya başlamanızı istiyorum.

لدي ندوب من كل سلاح يمكنك التفكير به -

Aklınıza gelebilecek her silahtan yara izleri var -

‫كل ما استطعت فعله حينذاك هو التفكير فيها.‬

O zamanlar tek yaptığım şey onu düşünmekti.

إذاً, هذا مايجعلني أسمي " التفكير المحفِّز" بــ "عقلية الجندي".

İşte bu yüzden gerekçeli muhakeme, "asker zihniyeti"dir.

نحن بحاجة إلى إعادة التفكير في كيف نقيس الناتج،

Çıktıyı nasıl ölçtüğümüzü yeniden düşünmeliyiz

ولكن أولاً، يجب علينا إعادة التفكير في قيمنا الإنسانية.

ama öncelikle insani değerlerimiz hakkında yeniden düşünmeliyiz.

كان علينا التفكير مليّاً. ندين بالكثير لتلك السنين الموحشة.

bol bol düşünmek ve yeniden düşünmek zorundaydık. Yalnızlık içinde geçirdiğimiz o yıllara çok şey borçluyuz.

كما أهدر وقت 80 بالمئة في التفكير بما حصل،

%80'i ne olduğu hakkında endişelenip vakit kaybetti

ومع ذلك، علم النفس المتعلق بالألوان موضوع يحثكم على التفكير.

Her hâlükârda, renk psikolojisi insanı düşünmeye sevk ediyor.

إذًا، يمكنك التفكير بذلك كما يلي.. إنه ليس فقط مالي

Yani, şöyle düşünebilirsin -- ki sadece finansta da değil:

معظم الناس يعتقدون أن أجهزة الكمبيوتر لن تكون قادرة على التفكير.

Çoğu kişi bilgisayarların asla düşünemeyeceklerini düşünüyor.

أو بوذا أو حتى جنكيز خان أو أي شخص يمكنك التفكير به.

ya da Buddha, veya Cengiz Han, veya düşünmek istediğiniz herhangi biri.

لم يستطع التفكير في ما يجب أن يقدمه لها في عيد ميلادها.

Ona doğum gününde ne alması gerektiğini bilemedi.

ولا يمكنك المساعدة في التفكير إذا كانوا قد كانوا بكامل قوتهم ، لكانوا قد فازوا.

Ve tam güçte olsalardı, kazanacaklarını düşünmeden duramazsın.

‫لكنني لم أستطع منع نفسي‬ ‫من التفكير في أنها تلعب مع السمك.‬ ‫نرى اللعب غالبًا بين الحيوانات الاجتماعية.‬

"Balıklarla oyun oynuyor." diye düşünmeden edemedim. Oyun oynama, sosyal hayvanlarda sıkça görülür.

لكل شخص الحق في حرية التفكير والضمير والدين، ويشمل هذا الحق حرية تغيير ديانته أو عقيدته، وحرية الإعراب عنهما بالتعليم والممارسة وإقامة الشعائر ومراعاتها، سواء أكان ذلك سرا أم جهرا، منفردا أم مع الجماعة.

Herkesin, fikir, vicdan ve din hürriyeti hakkı vardır; bu hak, din veya kanaat değiştirmek hürriyeti, dinini veya kanaatini tek başına veya topluca, açık olarak veya özel surette, öğretim, tatbikat, ibadet ve ayinlerle izhar etmek hürriyetini içerir.