Examples of using "فجأة" in a sentence and their turkish translations:
Bina aniden çöktü.
Savaş aniden patlak verdi.
Fadıl aniden öldü.
Birden pervasız mı oluveriyorlar
bir anda tüm dünyayı sarıverdi
yani aniden çok büyük bir hızlanma var
Aniden yağmur yağmaya başladı.
Aniden yaşlı hissettim.
Sami'nin arabası birdenbire ortadan kayboldu.
Sonra birdenbire bir Zach'imiz oldu.
Sonra üçüncü şey - bam! - Kayak. Ne?
sonra aniden tersine döndü.
Yakında Mircea ve Couchy'nin keşif ekibi
Aniden ulusal bir konu oldu.
Bu artık bir teori olmaktan çıkmıştı.
Top aniden ağır çekimde göründü
engellemeye yardımcı olduğunu gösterdiler.
Birden gazetelerde şu manşet atıldı
aklın bir anda çıkıp gideceğini düşünürlerdi
Garip bir kişi aniden kapıdan girdi.
Aniden, tüm bu uzman tavsiyelerinin ucundaki kişi ben oldum.
ne kadar derinden izole edildiğimi ve hep öyle olduğumu
bir anda bu adam televizyonda
Tom'un atı aniden yükseldi ve onu attı.
o zaman o gülen yüzün aniden çatık kaşlı bir yüz olduğunu hatırlar gibi oluruz.
Aman Allah'ım birden Karun'un hazinesiyle göz göze geliyor
fakat bir anda Mehmet Ali Birand ile yollarının kesişmesi
bir anda kendinizi dersin ortasında bulabiliyorsunuz
Paris'teki herkes aniden bir kraliyetçiydi, bir kez daha.
Bu gayri resmi ya da portatif bir şehir değil.
Her şey normal şekilde ilerlerken bir anda bir adam ortaya çıkıyor
Birdenbire, pek çok kitap için para ödeyemediğimi hatırladım.
Mary odaya girdiğinde Jack aniden konuşmayı kesti.
Sonra birdenbire savaş çığlığı havada yayıldı: Tanrı aşkına, devam edin! "
Burada olduğunu sanıyordum ama buraya gelince de daha uzakta gibi görünüyor.
Asya'nın hayatta kalan birkaç büyük maymunundan biri, birden Scourfield ve rehberine dal fırlatmaya başladı.
Köylü Lakchmamma değerli keçisi aniden koşmaya başladığında Karnataka'daki bir tarlada çalışıyordu.
Böylelikle Irak, Suudi Arabistan ve İran destekli karşıt grupların vekalet savaşlarına ev sahipliği yapmaya başladı.