Examples of using "الوضوح" in a sentence and their turkish translations:
ne kadar derinden izole edildiğimi ve hep öyle olduğumu
bu kadar ortak yanım olması fikrine katlanamıyordum.
Hikâyeler güçlüdür, canlıdır ve bir şeyi hayata geçirir.
Ayrıca en hasta olduğum zamanlardaki netlik hissini de özlemiştim.