Examples of using "تمنيت" in a sentence and their turkish translations:
Keşke ona şunu söyleyebilseydim
Seninle her zaman tanışmak istedim.
Keşke amcamla da, Billy ile yaptığım gibi
ancak onun için daha iyi bir şeyler yapmış olmayı dilerdim.
Otobüs çok kalabalıktı. Keşke bir taksiye binseydim.
En azından, o gece onlara kendimden bahsettikten sonra
Bütün bu yıllar boyunca pek çok kez ölmeyi istedim.
Keşke konsere gidebilsem.