Examples of using "وقتٍ" in a sentence and their turkish translations:
daha yalnız hissetmeme yol açtı.
. Bin dokuz yüz yetmiş bir yılının ikinci Aralık ayında
Bu parçacığı yakın zamanda bulup bulamayacağımıza bakmaksızın
Kablo, internet veya hatta telefon olmadan çok önce