Examples of using "مكانًا" in a sentence and their turkish translations:
...mezarlıklarda sadece ölümle karşılaşılmaz.
...yaşaması kolay bir yer değildir.
ihtiyacımız olan ilhamı verecek olan da yine bu süper güçtür.
insanlar için güvenli ve açık bir diyalog olmasını istedim.
Çünkü açık ve erişilebilir bir yer yapmış olursunuz.
Tüm renklerden ve ırklardan insanların şirket basamaklarını tırmandığı,
Gecelerin en karanlığında Namibya'nın kumulları korkulası yerlerdir.
...dehşet verici bir yere dönüşebilir. Derinlerde nelerin yattığından korkan çoktur.
dünyayı daha iyi bir yer hâline getirmek için ne yapabileceğimize odaklanmalıyız.
uyandırırsa, burası ayın yol açtığı muazzam teknik zorlukları
Yani sonuçta, Web'i dil öğrenmede daha iyi bir yer yapmak için biz Tatoeba ile sadece temelleri inşa ediyoruz.