Examples of using "المفتوح" in a sentence and their turkish translations:
Açık okyanustaki yaşam fırtınasına katılıyorlar.
Açık Bahçe isimli bir proje oluşturmam için beni davet ettiler.
insanlar için güvenli ve açık bir diyalog olmasını istedim.
Şehrin ışıklarını geride bırakıp karanlık açık okyanusa ulaşan kürklü foklar artık daha güvende.