Examples of using "باختصار" in a sentence and their turkish translations:
kısacası
yani kısacası oldukça fazla
yani kısacası böcek ilacı
yahu çok var yani kısacası
hayatımı kısaca özetlemeye çalıştım
yani kısacası tam bir sanat eseridir
İşim, özetle, yanlış şeyleri dışarıda bırakmanızı sağlamak.
yani kısacası farklı özellikler saymakla bitmez
yani kısacası teknolojiyle uzaktan yakından herhangi bir alakamız yok
Aslında kısacası Da Vinci şunu diyordu
kısacası biz 90 lılar olarak birazcık böyle şanslıymışız
uluslar arası kongreler düzenler. Kısacası çok önemli
Uzun lafın kısası: o kazandı ve ben kaybettim.
yani kısacası doğanın kendisinde bu virüs zaten mevcut
yani kısacası depremin olması çok doğal bir şey
Kısaca mektupta:Han,Sultan eğer Moğol hükmünü kabul etmez ise
ama kısaca özetle 58 küsür doları senin rızan olmadan sittin sene alamazlar
Yani aslında kısacası erkek kendine hakim olması gerekirken suç kadına yükleniyor