Examples of using "لدي" in a sentence and their turkish translations:
Öksürüyorum.
Hiç param yok.
Bende bir tane var.
Kurt var!
Ateşim var.
Bir randevum var.
- Benim bir sözlüğüm var.
- Bir sözlüğüm var.
Bir rezervasyonum var.
İki erkek kardeşim var.
- Bir erkek kardeşim var.
- Bir kardeşim var.
Kız kardeşlerim var.
Bir kalbim var.
Arkadaşlarım var.
- Bir kız kardeşim var.
- Bir kardeşim var.
- Benim bir sorum var.
- Bir sorum var.
- Bir şey soracağım.
- İki erkek kardeşim var.
- Ben iki erkek kardeşe sahibim.
Liberal görüşlü bir komşum var.
Yahudi bir komşum var.
Benim Fransız bir komşum var.
- Nezlem var.
- Soğuk algınlığım var.
Sadece bir yol.
Üç kameram var.
Eski bir arabam var.
Bir kedim var.
Benim üç köpeğim var.
İki tane gözüm var.
Yapmam gereken çok şey var.
Yağlı bir cildim var.
Senin bütün albümlerine sahibim.
Yarın bir sınavım var.
Hiç kız kardeşim yok.
Tom için bilgiye sahibim.
- Hiç param yok.
- Param yok.
Benim maça asım var.
Bende sinek as var.
- Senin için bir sürprizim var.
- Sana bir sürprizim var.
- Beni aşar.
- Aklım ermez.
Hiç param yok.
Hiç kardeşim yok.
Benim büyük bir ailem var.
Benim bütçem sıkı.
Milyarlarca dolarım var.
Benim bir çözümüm yok.
Benim zengin bir amcam var.
En bomba laflar bende.
İngiltere'de bir arkadaşım var.
İlham verici ufak bir bitiş mesajım var.
dişlerim arasında bir boşluk
iyi bir mesleğim olmuyor.
ışığa bir şey tutabilirim.
"Ama benim bir oğlum var.
Gücüm de yok.''
Hiç halim yok
Hayata karşı inanılmaz bir iştahım vardı,
Benim az param var.
Sahip olduğum her şey odur.
Bugün yapacak çok işim var.
Onun haklı olduğuna dair bir hissim var.
Bir sürü fotoğrafım var.
Ben bir dolma kaleme sahibim.
O, benim favori sandalyem.
Bir köpeğim ve bir kedim var.
- Sahip olduğum her şey bunlar.
- Tüm sahip olduğum bunlar.
Okuyacak hiç kitabım yok.
Sırtımda bir ağrım var.
Omuzlarımda bir ağrı var.
Karanlıktan korkuyorum.
İki kızım ve iki oğlum var.
Ne tercihim vardı?
- Benim başım ağrıyor.
- Başım ağrıyor.
- Baş ağrım var.
- Benim bir sürü ev ödevim var.
- Çok ödevim var.
- Benim çok ödevim var.
- Bir sürü ödevim var.
Anne tarafında üç kuzenim var.
Göğsümde bir ağrım var.
Ödevimi yapmak için bir haftam var.
İki kızım var.
Şimdi iyi bir hayatım var.
Sadece birkaç sorum var.
Senin için bazı sorularım var.
Yeni bir kırmızı arabam var.
Bir sorum var.
Yapacak daha önemli şeylerim var.
Benim bir arabam var.
Sana verecek bir şeyim var.
Benim başka iyi bir fikrim var.
Size gösterecek bazı resimlerim var.
Benim plastik bir bardağım var.
Bir sürü sorum var.
Artık iyi işim var.
Duş alacak zaman yoktu,
Benim de karşımdaki insanı dinleme sürem,
En sevdiğim şeydi o çünkü.
Bir mızrağım Ve sinirli görünen bir kurt var.
Benim bir etkim yok.