Examples of using "مسلم" in a sentence and their turkish translations:
Ben bir müslümanım.
- Tom bir Müslüman.
- Tom bir Müsümandır.
- Sami Müslüman.
- Sami Müslümandır.
- Sami dini bütün bir Müslüman.
- Sami mütedeyyin bir Müslüman.
- Sami dini vecibelerini yerine getiren bir Müslüman.
Bu bir Müslüman ismi.
Sami eski bir Müslümandır.
Sami'nin Müslüman bir arkadaşı var.
Sami Müslüman olduğu için öldürüldü.
Sami Leyla'yı Müslüman bir öğrenciyle tanıştırdı.
Sami altı yıldır Müslüman.
- Sami Müslüman bir ortamda yetişti.
- Sami Müslüman bir toplumda büyüdü.
Müslüman bir komşum var.
Sami okulda Müslüman bir çocukla tanıştı.
Sami kiliseye gitmiyor çünkü Müslüman.
Bu Çinli adam Müslüman galiba. Kuran dinliyor.
- Sami Müslümandır ve onlardan herhangi birini yapmaz.
- Sami Müslümandır ve onlardan hiçbirini yapmaz.
- Sami Müslüman, öyle şeyler yapmaz.
Sami Müslüman olarak ölmek istiyordu.