Translation of "قتال" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "قتال" in a sentence and their turkish translations:

يجب قتال كل جزء مع الحماية

ve korumayla dövüşme zorunluluğu ilginç değil mi?

‫هي ببساطة قتال للحفاظ على الفصيلة.‬

bir türün hayatta kalma çabaları

سلّم مدينة فيدين المحصنة دون قتال.

Vidinin müstühkem şehrini savaşmadan teslim etti.

الذي فزت به دون قتال ، أنت الآن.

kavga etmeden kazandığım, şimdi senin.

لاكن الامبراطور لم يكن ليتنازل بدون قتال

Fakat İmparator savaşsız pes etmeyecekti.

‫لن يتخلى الدب الوحيد عن وجبته بلا قتال.‬

Yalnız ayı, yemeğini kolay kolay teslim etmez.

لا يوجد قتال عندما تقول أنك على حق

haklısın deyince de kavga çıkmazmış

اندلع قتال عنيف في القرية من قبل فجر.

Şafaktan önce köyde şiddetli bir çarpışma yaşandı.

طلبت سانغونتيم المساعدة من روما، ولكن الرومان كانوا مشغولين في قتال الإيليريُّون

Saguntumlular Roma'dan yardım talep etti ancak Romalılar İlliryalılar'la savaşmaktaydılar.

وعدوانيًا ورائعًا كما كان دائمًا. في Saalfeld ، خاض أول قتال رئيسي في الحرب ،

gibi aktif, saldırgan ve zekiydi. Saalfeld'de, Prens Louis Ferdinand'ın komuta ettiği bir Prusya tümenini bozguna uğratarak

بقيادة فرقة الجنرال سوشيت. لمدة ست ساعات ، انخرطت قواته في قتال غاضب من

ve General Suchet'in tümeni önde oldu. Altı saat boyunca, birlikleri platodaki köyler için

في قتال متلاحم، تم القضاء على المشاة الأتراك النظاميين على يد الفرسان المترجّلين

Çatışmalarda Türk piyadeleri attan inmiş şövalyeler tarafından katledildi

مع اندلاع قتال عنيف ، لا يزال نابليون يعتقد أنه واجه الحرس الخلفي للعدو فقط.

Ağır dövüş patlak verirken Napolyon hala sadece düşman korumasıyla yüzleştiğine inanıyordu.

بما أنه يعرف كيفية قتال الأتراك، وافق ميرسيا على أن هذه هي المنهجية الصحيحة للقتال.

Türklerin savaştığını bilen Mircea, bunun doğru hareket olduğu konusunda hemfikirdi.