Examples of using "تدمير" in a sentence and their turkish translations:
bir tabu yıkılmıştı artık
birileri Türkiye'yi yok etmeye çalışıyor
Ayrıca oyunda Kendine Zarar Verme'yi de gösteriyoruz.
çünkü daha önce yapılan ilk iki tanesi yıkıldı
Üstelik Karun helak oldu
ama bu yetmiyor Türklüğü de yok etmeye çalışıyor
bir toplumu yok etmek istiyorsanız plan çok basit
önüne gelen her şeyi yok ederek ilerliyor
binamız yıkılmadı ve okyanusun kenarında oturuyoruz
her şeyi ama her şeyi yok edebiliyorlar
Hedefi Fransız taşıma ve denizci depolarını yok etmekti
geçmiş yıllarda devleti yıkmakla ve bölmekle yargılanmış bir
Haçlılar bozguna uğradı ve yakalandı.
Osmanlıların Eflak'a geçmek için kullandığı köprüleri yok etmeyi amaçlayan Vlad'ın Ordusu,
. Çin'deki ormanların yok edilmesinden kaçmıştı
taşlar kaydırılarak tepeye kadar çıkarılıyordu inşaat bittikten sonra ise en dış sarmal kısım yıkılarak bugün ki halini alıyor