Translation of "بيئة" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "بيئة" in a sentence and their turkish translations:

نحو خلق بيئة عمل

gördüğümüz felaketlerden kaçabileceğimiz

لخلق بيئة فريدة من نوعها للأطفال.

ve çocuklar için eşsiz ortamlar hazırlamak istiyorlar.

وما تعلّمته هو أنَّ كل فعل له بيئة.

Her eylemin bir ekolojisi olduğunu öğrendim.

يكوّن الجهاز المناعي بيئة صغيرة من الخلايا والبروتينات

bağışıklık sistemi hücre ve proteinlerden küçük bir çevre oluşturacak

‫إن كنت تريد حقًا الاقتراب...‬ ‫من بيئة كهذه،‬

Böyle bir ortama gerçekten yakın olmak istiyorsan

الفيروس ليس دائمًا شيئًا يتم إنتاجه في بيئة معملية.

virüs her zaman laboratuvar ortamında üretilecek bir şey de değildir.

‫إن كانت هناك بيئة تحتاج فيها إلى قوتك،‬ ‫فهي الغابة.‬

Doğada gücünüze ihtiyaç duyduğunuz bir yer varsa orası kesinlikle ormandır.

كيف يعبد الناس المال كيف يخلق المال بيئة زائفة لك

insanların paraya nasıl taptığı paranın sana nasıl bir sahte çevre oluşturduğu

أم أنه يغمس في الخارج؟ تمامًا مثل بيئة الفصل الدراسي

yoksa dışarıya mı dalmış? aynı sınıf ortamı gibi

كنت تبحث في هناك مثل هذه الزهور تنمو في بيئة طبيعية

bir bakıyorsun orada böyle çiçekler var doğal ortamda yetişmiş

‫وبالطبع، فإن إنسان الغابة‬ ‫يسعى للعيش والبقاء على قيد الحياة‬ ‫في بيئة مُدمرة وقد يسعى ليدافع عن نفسه.‬

orangutan da yok edilen doğal ortamında hayatta kalmaya çalıştığı için kendini savunabiliyor.