Examples of using "بيئة" in a sentence and their turkish translations:
gördüğümüz felaketlerden kaçabileceğimiz
ve çocuklar için eşsiz ortamlar hazırlamak istiyorlar.
Her eylemin bir ekolojisi olduğunu öğrendim.
bağışıklık sistemi hücre ve proteinlerden küçük bir çevre oluşturacak
Böyle bir ortama gerçekten yakın olmak istiyorsan
virüs her zaman laboratuvar ortamında üretilecek bir şey de değildir.
Doğada gücünüze ihtiyaç duyduğunuz bir yer varsa orası kesinlikle ormandır.
insanların paraya nasıl taptığı paranın sana nasıl bir sahte çevre oluşturduğu
yoksa dışarıya mı dalmış? aynı sınıf ortamı gibi
bir bakıyorsun orada böyle çiçekler var doğal ortamda yetişmiş
orangutan da yok edilen doğal ortamında hayatta kalmaya çalıştığı için kendini savunabiliyor.