Translation of "شيئًا" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "شيئًا" in a sentence and their turkish translations:

- هل كسرت شيئًا؟
- هل خرّبت شيئًا؟

Bir şey mi kırdın?

شيئًا واضحًا،

bariz

- أعلمني إن سمعتَ شيئًا.
- أعلميني إن سمعتِ شيئًا.

Bir şey duyarsan bana bildir.

دعوني أخبركم شيئًا،

Bir şey anlatayım.

أقلتُ شيئًا غبيًّا؟

Aptalca bir şey söyledim mi?

أظنّها تخفي شيئًا.

Onun bir şeyler sakladığını düşünüyorum.

هل قلتَ شيئًا ؟

Bir şey söyledin mi?

أعني أنني أتمنى شيئًا،

Yani bir şeyi umut ediyorum,

سيكون شيئًا عليّ بَرْمَجَتُهُ.

Bu proglamam gereken bir şey olurdu.

لن يُغَيِّرَ ذلك شيئًا.

- Bir şeyi değiştirmeyecek.
- O hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
- O bir şey değiştirmeyecek.

لا أعرف شيئًا البتّة.

Hiçbir şey bilmiyorum.

أظنّ توم يخفي شيئًا.

Sanırım Tom bir şey saklıyor.

- لا تقل شيئًا قبل التفكير فيه.
- لا تقولي شيئًا قبل التفكير فيه.

Düşünmeden hiçbir şey söyleme.

وثم، قالت لي شيئًا مختلفًا:

Bu sefer bana farklı bir şey söyledi.

"وليس يومًا، لكن تذكرت شيئًا،

"Ve bir gün bile, hatırlamadan duramadım,

وحدث شيئًا ما هناك أيضًا.

Orada da bir şeyler oldu.

أردتُ أنْ أفعلَ شيئًا ما،

Bir şeyler yapmak istiyordum

وكانت شيئًا من هذا القبيل.

Şöyle bir şeydi:

أنا هنا لأقول شيئًا بسيطا...

Basit bir şey söylemek için buradayım --

أي جانب حيث تصنعون شيئًا،

bunu tüm yönleriyle düşünmenizi istiyorum.

أتمنى أن يفعلوا شيئًا معًا

Keşke beraber ortak birşey yapabilselerdi

كتبت شيئًا يدعى "مشروع 87"

Buna da "Project '87" adını verdim.

لا أعرف شيئًا عن ذلك...

orasını bilemiyorum...

لا يعلمون شيئًا عن مدينة لندن؟

aynı zamanda nasıl taksi işimizi hızla geliştirebiliriz?

"سائق هذه المركبة لا يعلم شيئًا...

Londra hakkında hiçbir şey bilmiyor ama yolu tarif ederseniz mutlu olur.''

أبقى أنا هنا أفضّل شيئًا أبطأ.

ben daha yavaş bir şeyle iyiyim.

لكن بعد ذلك فعلوا شيئًا فطنًا.

Ama sonra akıllıca bir şey yaptılar.

‫يشبه شيئًا تكوّن من قطع الغيار.‬

Sanki yedek parçalardan oluşturulmuş gibidir.

لقد صادفنا شيئًا كهذا بعد سنوات

Biz yıllar sonra ise şöyle bir şeyle karşılaştık

لذلك قررت أن أكتب شيئًا آخر:

Bir şey daha yazmaya karar verdim:

لن يقولوا شيئًا لأنك مشهور وغني

ünlü ve zengin olduğun için hiçbir şey demeyecekler

قد خلقت شيئًا داخله فأصبح رابطًا بيننا،

aramızda bir bağ yaratan bir şeye ilham veren,

لكنه قال شيئًا لن أنساه ما حييت.

Ama sonra asla unutamayacağım bir şey söyledi.

تعلمت فيها شيئًا مهمًا أود مشاركته معكم.

Bana, sizlerle de paylaşmak istediğim önemli bir şey öğrettiler.

أنا لم أؤلف شيئًا من هذه الإيقاعات،

Perde ya da ritmi ben yaratmıyorum,

فهو يفعل شيئًا مفيدًا جدًا في حياتي

hayatımda çok faydalı bir iş yapıyor,

فقط أريد أن أفعل شيئًا لمنشئ المحتوى

sadece bir şeyi yaradan için yaparak istemek başka bir şey

ألم تقل شيئًا ، قلت للتو إنني غاضب.

siz şey demiyor muydunuz yahu az önce de söylemiştim sinirlendim biraz

في هذا المرض ، نرى شيئًا مثل هذا

bu hastalıkta ise şöyle birşey karşımıza çıkıyor

كل يوم نكتشف شيئًا جديدًا عن الفضاء

her geçen gün uzayla ilgili yeni bir şeyle r keşfediyoruz

لأن شيئًا بدا مستحيلًا في ذلك الوقت

Çünkü o dönemde o kadar çok imkansız bir şey görünüyordu ki

كلما وجدت شيئًا يعجبني، وجدته غاليا جدا.

Ne zaman hoşuma giden bir şey bulsam, hep pahalı olur.

والنصف الآخر يصرخُ في وجهها لقولها شيئًا هجوميًا.

diğer bir yarısı ise gücendirici bir şey söylediği için ona bağırıyor.

لكني فقط تمنيت لو كنت فعلت شيئًا أفضل لأجله.

ancak onun için daha iyi bir şeyler yapmış olmayı dilerdim.

أنا هادئة وأفعل شيئًا يخيف معظم الناس بحق الجحيم.

çoğu insanın ödünü koparan şeyleri yaparken sakinim.

الفيروس ليس دائمًا شيئًا يتم إنتاجه في بيئة معملية.

virüs her zaman laboratuvar ortamında üretilecek bir şey de değildir.

أنه لم ير شيئًا مضحكًا في حياته طوال حياته.

düşünen Jarl Erik .

‫وبعدها، مع تكيف جسدك،‬ ‫يصبح الأمر أسهل شيئًا فشيئًا.‬

Ve vücut uyum sağladıkça her şey daha da kolaylaşıyor.

قبل أن تكتب شيئًا، ينبغي أن تتأكد من الحقائق.

Bir şeyler yazmadan önce gerçeklerden emin olmalısın.

وقررت بدلًا من ذلك أن أجري شيئًا من التجربة الذاتية.

ve kendi kendime bir deney yapmaya karar verdim.

وأريكم شيئًا أكثر فائدة من إحداث أشعة ليزر في الدماغ.

ve beyin lazeri yapmaktan daha faydalı olan bir şey göstereceğim.

إذا فعلت شيئًا سيئًا للغاية ، فله تأثير سلبي على الأشخاص

bir şeyi haddinden fazla kötülerseniz insanlarda ters etki yaratıyor

‫في ذلك الوقت،‬ ‫لم أكن أعلم أنني شهدت شيئًا استثنائيًا.‬

O an sıra dışı bir şeye şahit olduğumu bilmiyordum.

علينا أن نأخذه إلى الدولة حتى لو وجدنا شيئًا مثل هذا

böyle birşey bulduysak bile devlete götürmemiz gerekiyor

عندما تتعلم شيئًا ما ، يمكنك القول أن هذه المعلومات صحيحة تمامًا.

Bir şey öğrendiğinizde ya bu bilgi kesin doğrudur deyip bunu

- ليس شيئًا يمكن لأيّ شخص فعله.
- ليس أمرًا هيّنًا على أيّ شخص.

Bu herhangi birinin yapabileceği bir şey değil.

حاول توم إخباري شيئًا، لكنّ ماري قاطعته قبل أن ينطق ببنت شفة.

Tom bana bir şey söylemeye çalıştı fakat Mary bir şey söyleyemeden onun sözünü kesti.

شيئًا آخر علمنا إياه السيد روس، وهو أن التصويت أمرٌ في غاية الأهمية.

Bay Ross'un bize öğrettiği diğer şey, oy vermenin aşırı derecede önemli olması.

لم أيقظتني لتخبرني شيئًا بهذه الأهمية؟ الآن، لن أستطيع التركيز على عملي البتّة!

Niçin o kadar mühim bir şeyi söylemek için beni uyandırdın? Şimdi, asla işime konsantre olamayacağım.

لإنّني إن لم أكن أملك أيّ شيء، فهنّ أيضًا لا يملكن شيئًا، أليس كذلك؟

Çünkü ben yeterli değilsem, o kesinlikle değildir, değil mi?

لقد كان يميل إلى أن يكون شيئًا يشبه فيلمي "Judge Dredd" أو "Blade Runner."

''Judge Dredd'' veya ''Bıçak Sırtı''nın bir versiyonu olacaktı.

من فضلك لا تعتقد أن الأشخاص الذين لا يعرفون أحد العلوم يعرفون أنهم يعرفون شيئًا.

Lütfen bilimin b sini bilmeyen insanlar bir şeyler bildiğini zannedip konuşmasın ya

قد يكون شيئًا صغيرًا ، إذا لم يتم توفير الظروف والعلاج المناسب ، يمكن أن يستمر حتى الموت.

küçücük birşey olabilir uygun şartlar ve tedavi sağlanmaz ise ölüme kadar gidebilir

حاول بكل ما تستطيع، لكن لن تقدر على إجبار شخص على أن يعتقد شيئًا ما، ناهيك عن نفسك.

Ne kadar uğraşırsan uğraş, bırak başkasını, kendini bile bir şeye zorla inandıramazsın.

هذا يعني أن هؤلاء الرجال قد فعلوا شيئًا خاطئًا. دعونا نلقي نظرة على البلدان التي تفعل ذلك بشكل صحيح. إلى الصين ، إلى كوريا الجنوبية ...

Ya demek ki bu adamlar bir şeyi yanlış yapmış. Doğru yapan ülkelere bir bakalım. Çin'e Güney Kore'ye...