Examples of using "شيئًا" in a sentence and their turkish translations:
Bir şey mi kırdın?
bariz
Bir şey duyarsan bana bildir.
Bir şey anlatayım.
Aptalca bir şey söyledim mi?
Onun bir şeyler sakladığını düşünüyorum.
Bir şey söyledin mi?
Yani bir şeyi umut ediyorum,
Bu proglamam gereken bir şey olurdu.
- Bir şeyi değiştirmeyecek.
- O hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
- O bir şey değiştirmeyecek.
Hiçbir şey bilmiyorum.
Sanırım Tom bir şey saklıyor.
Düşünmeden hiçbir şey söyleme.
Bu sefer bana farklı bir şey söyledi.
"Ve bir gün bile, hatırlamadan duramadım,
Orada da bir şeyler oldu.
Bir şeyler yapmak istiyordum
Şöyle bir şeydi:
Basit bir şey söylemek için buradayım --
bunu tüm yönleriyle düşünmenizi istiyorum.
Keşke beraber ortak birşey yapabilselerdi
Buna da "Project '87" adını verdim.
orasını bilemiyorum...
aynı zamanda nasıl taksi işimizi hızla geliştirebiliriz?
Londra hakkında hiçbir şey bilmiyor ama yolu tarif ederseniz mutlu olur.''
ben daha yavaş bir şeyle iyiyim.
Ama sonra akıllıca bir şey yaptılar.
Sanki yedek parçalardan oluşturulmuş gibidir.
Biz yıllar sonra ise şöyle bir şeyle karşılaştık
Bir şey daha yazmaya karar verdim:
ünlü ve zengin olduğun için hiçbir şey demeyecekler
aramızda bir bağ yaratan bir şeye ilham veren,
Ama sonra asla unutamayacağım bir şey söyledi.
Bana, sizlerle de paylaşmak istediğim önemli bir şey öğrettiler.
Perde ya da ritmi ben yaratmıyorum,
hayatımda çok faydalı bir iş yapıyor,
sadece bir şeyi yaradan için yaparak istemek başka bir şey
siz şey demiyor muydunuz yahu az önce de söylemiştim sinirlendim biraz
bu hastalıkta ise şöyle birşey karşımıza çıkıyor
her geçen gün uzayla ilgili yeni bir şeyle r keşfediyoruz
Çünkü o dönemde o kadar çok imkansız bir şey görünüyordu ki
Ne zaman hoşuma giden bir şey bulsam, hep pahalı olur.
diğer bir yarısı ise gücendirici bir şey söylediği için ona bağırıyor.
ancak onun için daha iyi bir şeyler yapmış olmayı dilerdim.
çoğu insanın ödünü koparan şeyleri yaparken sakinim.
virüs her zaman laboratuvar ortamında üretilecek bir şey de değildir.
düşünen Jarl Erik .
Ve vücut uyum sağladıkça her şey daha da kolaylaşıyor.
Bir şeyler yazmadan önce gerçeklerden emin olmalısın.
ve kendi kendime bir deney yapmaya karar verdim.
ve beyin lazeri yapmaktan daha faydalı olan bir şey göstereceğim.
bir şeyi haddinden fazla kötülerseniz insanlarda ters etki yaratıyor
O an sıra dışı bir şeye şahit olduğumu bilmiyordum.
böyle birşey bulduysak bile devlete götürmemiz gerekiyor
Bir şey öğrendiğinizde ya bu bilgi kesin doğrudur deyip bunu
Bu herhangi birinin yapabileceği bir şey değil.
Tom bana bir şey söylemeye çalıştı fakat Mary bir şey söyleyemeden onun sözünü kesti.
Bay Ross'un bize öğrettiği diğer şey, oy vermenin aşırı derecede önemli olması.
Niçin o kadar mühim bir şeyi söylemek için beni uyandırdın? Şimdi, asla işime konsantre olamayacağım.
Çünkü ben yeterli değilsem, o kesinlikle değildir, değil mi?
''Judge Dredd'' veya ''Bıçak Sırtı''nın bir versiyonu olacaktı.
Lütfen bilimin b sini bilmeyen insanlar bir şeyler bildiğini zannedip konuşmasın ya
küçücük birşey olabilir uygun şartlar ve tedavi sağlanmaz ise ölüme kadar gidebilir
Ne kadar uğraşırsan uğraş, bırak başkasını, kendini bile bir şeye zorla inandıramazsın.
Ya demek ki bu adamlar bir şeyi yanlış yapmış. Doğru yapan ülkelere bir bakalım. Çin'e Güney Kore'ye...