Examples of using "الوعرة" in a sentence and their turkish translations:
Sadece çölün sıcaklığıyla ya da arazinin tehlikeleriyle de değil,
İspanya'nın çıkıntılı arazisinin çoğu Gerillaların kontrolündeydi
Ekip, bana hızlı yol katedebileceğim bir şey getirebilir misiniz?
Ama burası gibi aşırı çöl arazilerinde bunu bulmak zor olabilir. Hâlâ biraz gevşek