Examples of using "الظلال" in a sentence and their turkish translations:
ve hayatta kalmaya odaklı bir dünya. DÜNYA'DA GECE
Gölgelerden çıkıp aydınlığa dönmeleri için.
Durgun sabah havası şarkılarını ağaçtan ağaca, uzaklara taşır.
Aynı zamanda gölgeler birbirini tutmuyor
İyi de eder. Karanlıkta nelerin gezindiği hiç belli olmaz.
Bu durumda bütün gölgelerin aynı yönde olması gerekiyordu