Examples of using "هذا" in a sentence and their turkish translations:
- Bu benim erkek kardeşim.
- Bu erkek kardeşim.
- Bu benim evim.
- Bu benim evimdir.
- Burası benim evim.
Bu onun evi.
buna değil, buradakine.
Bu kenar boyunca akar. Bunu duydunuz mu?
bu filmde bu anlatıldı
Buna ben sebep oldum.
Bu masa benim.
Bu ev benimdir.
Bu kitap sizinki.
Bu adam neden böyle bir iddiada bulunuyor?
Peşinde olduğumuz şey bu. Tamam, bu iyi bir buluş.
Sen bunu neden yapıyorsun?
Bu bina mavi.
Bu gerçekten ilginç.
Bu küçük bir kitap.
Bu kimin dolma kalemidir?
Bu hangi nehir?
Bunu unutalım.
Bu kadar.
Şunu da öğrendik ki,
Bu zor olacak.
Görüyor musunuz?
İşte bu çok iyi.
Bu onun tasması!
Bunu yapalım!
Duyuyor musunuz?
Bunu yapalım.
Bu kötü.
Bu delilik!
Bu kötü!
Bunu yapalım.
Artık yeter.
Oldukça şaşırtıcı.
Karmaşık bir konu
Bu bir zorluk
Bu yıl...
Bu doğru.
Şunu hayal edin:
Bu kısım ise
işte bu da doğallık sağlıyor
tam olarak buydu
Bunun anlamı şu
Bu değil
Bu videoya sponsor olmak için Kurslar Artı.
O çok fazla.
Bu, onun uzmanlık alanı.
Bu utanç verici.
Bu benim için yeterli.
Bu benim CD'imdir.
Bu benim defterim.
- Bu bir kitap.
- Bu bir kitaptır.
O benim parmağımdı.
Onu seviyorum.
Bu harika!
Bu beni memnun ediyor.
Bitir bunu.
Bunu kontrol et.
Bunu taşıyın.
O benim kitabım.
Güzel!
Bu benim babamın.
- Bu benim ofisim.
- Burası benim bürom.
Bu onun evi.
O acıtıyor.
- Bu benim erkek kardeşim.
- Bu erkek kardeşim.
Bu onun kitabı.
Bu benim işim.
Bu onun evi.
- Bu benim evim.
- Bu benim evimdir.
Şuydu:
Bu bir sır.
O korkunçtur.
Bu nedir?
Onu ben yaptım.
Bu kimin?
O acıtıyor.
Bu bir emirdir.
Bu bir yataktır.
Bu benim seçimim.
Bunu alacağım.